5.3.2024 tarihinde benim sunduğum DİR avantajları ve Sezai Beyin gümrükte vergi avantajları eğitimlerini tamamladık.
Yüksek katılım ve ilgi nedeniyle harika bir gün geçirdik.
Sakarya Ticaret Ve Sanayi Odası DİR Uygulamaları Eğitimi Yapıldı
SATSO’nun 26.05.2023 tarihinde düzenlediği eğitim gerçekleştirildi.
Katılımcıların ilgiyle izlediği ve soru-cevap ile tamamlanan eğitimde, imalatçı/ihracatçı firmalarımızın yürüttükleri ticari faaliyette rejimin sağladığı vergi avantajlarının neler olduğu ve ihraç mamulde kullanılan ithal girdi vergi maliyetlerinin, rejimin kullanımı ile nasıl azaltılacağı aktarılmıştır.
2024/3 UGD Tebliği kapsamı eşyanın 137 no’lu DİİB Özel Şartı ile ithalatı hakkında
137 Nolu DİİB özel şartı bulunan DİİB’ler kapsamında, eşyanın ithalatında yaşanması muhtemel bir karışıklığa dikkatinizi çekmek isterim.
2024/3 UGD Tebliğinin 11. maddesinde (daha önce yayınlanan 3 sayılı UGD tebliğlerinde de), Serbest Dolaşıma Giriş Rejimi dışındaki rejimlerde ithalat esnasında Üretici Belgesi ve Analiz Sertifikasının istenmeyeceği belirtildiğinden, Dahilde İşleme Rejimi kapsamı işlemlerde bu beyan ve sertifikanın sunulmadan ithalat işlemi tamamlanabilmektedir.
Oysa 137 No’lu Özel Şartta ise bu eşyaların ithalatında Üretici Belgesi ve Analiz Sertifikasının sunabilirseniz, EŞDEĞER EŞYA kullanımına müsaade edileceği belirtilmektedir. Yani belgelerin sunulmaması durumunda ve eşdeğer eşya kullanımı yapıldı ise özel şart ihlalinden dolayı 6 ay süre ile indirimli teminat hakkını yitirebilirsiniz.
2024/3 sayılı UGD tebliği
Madde.11:
“4) 39.01, 39.02, 39.04, 39.05, 39.06, 39.07, 39.08 ve 39.12 tarife pozisyonlu maddelerin Ek-1’deki listede tanımlanan madde olmaması halinde, bir örneği Ek-7’de yer alan Üretici Belgesi ve üretici tarafından düzenlenen analiz sertifikası ile birlikte serbest dolaşıma giriş işleminin yapılacağı gümrük idarelerine başvurulması üzerine bu maddelerin ithaline doğrudan izin verilir. Diğer gümrük rejimleri kapsamındaki başvurularda, ilgili gümrük idareleri tarafından Üretici Belgesi ve analiz sertifikası aranmaz.”
UGD 2024/3 Tebliğde bu sertifikaların istenmeyeceği belirtilmesine rağmen DİİB özel şartında ise;
137 | İşbu belge kapsamında eşdeğer eşya olarak Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Atıkların İthalat Denetimi Tebliği?nin (Ürün Güvenliği ve Denetimi: 2018/3) Ek-1 sayılı listesinde tanımlanan 3901, 3902, 3904, 3905, 3906, 3907, 3908 ve 3912 Gümrük Tarife Pozisyonlu eşyanın ithalatına izin verilmez. Belge konusu 3901, 3902, 3904, 3905, 3906, 3907, 3908 ve 3912 Gümrük Tarife Pozisyonlu eşyanın mezkur Tebliğ?in Ek-1 sayılı listesinde tanımlanan eşya olmaması halinde ise, söz konusu Tebliğ?in 11 inci maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen Üretici Belgesi ve analiz sertifikasının ilgili gümrük idaresine ibraz edilmesi kaydıyla eşdeğer eşya olarak ithalatına izin verilir |
denilmektedir.
UGDT 2024/3 tebliğinin tam tersine DİİB özel şartı, eşdeğer eşya kullanımı için bu sertifikaları zorunlu kılmaktadır.
Bu nedenle belirtilen gtiplerin DİİB kapsamında eşdeğer eşya kullanabilmesi için MUTLAK SURETTE İLGİLİ SERTFİKALAR BEYAN EDİLEREK ithalat işlemi sonuçlandırılmalıdır.
DİİB kapsamı işlemlerde eğer önce ithalat sonra ihracat gerçekleşmesi var ise, bu sertifikaların olmaması bir sorun yaratmayacaktır.
Aksi takdirde, bahsi geçen eşyanın 137 nolu özel şartı bulunan diib kapsamında istenen sertifikaların sunulmaması nedeniyle, Teşvik Kapatma Şubesince kontrolü yapılır ve eşdeğer eşya kullanılıp kullanılmadığı tespiti ile birlikte ilgili müeyyide söz konusu olur. Çünkü ilgili ithalatların üzerinden zaman geçmiş ve istenen sertifikaların göndericilerden temini imkansız hale gelmiştir.
Tarım Ürünlerine İlişkin DAHİLDE İŞLEME REJİMİ GENELGESİ (İHRACAT: 2016/1) 05.09.2023 Tarihli Değişiklikler
İlgili genelgede 2021/2022 yıllarında yapılan değişikliklerle çeşitli eşyalarda EŞDEĞER EŞYA kısıtlaması getirilmiş ve kimi eşyalarda da yasaklı dönem dediğimiz çeşitli tarihlerde ithalat sınırlaması getirilmesi uygulaması kaldırılmıştı.
09.05.2023 tarihinde yapılan değişiklikle 2021/2022 yıllarında yapılan değişiklikler kaldırılarak tekrar eski haline dönülmüştür. Yani eşdeğer eşya sınırlaması kaldırılarak yine önceden ihracata dayalı ithalat ve yasaklı dönem uygulamasına geçilmiştir.
Aşağıda değişiklikler madde madde karşılaştırılması verilmektedir.
Madde- 7
Dahilde İşleme İzin Belgelerinde KDV ve ÖTV Ödenecek durumlar ve İlgili Özel Şartlar
“Bir Özel Şart – Bir Açıklama 3”
Dahilde İşleme İzin Belgeleri özel şartlarını incelemeye devam ediyoruz.
Özel Şart, bir belgenin eşyanın özelliğine göre kullanımında nelere dikkat edilmesi gerektiğini ilgili karar/tebliğ/genelge hükümlerine dayandırılarak ifade edilmesidir.
Özel Şart içerisinde ilgili tebliğ maddesi belirtilmez ise hem bakanlık uygulamasında karışıklığa hem de firmaların uygulamayı kavrayamamasına yol açabilir.
Nitekim kimi belgelerde Bakanlığın DİİB belgelerine hatalı Özel Şart maddeleri eklediğine tanık olabiliyoruz. Özel şart ilgili mevzuat ile bağı kurulmadığı için, konulan özel şartın yanlışlığı doğruluğu sorgulanmadan KENDİ BAŞINA BİR ÖZEL ŞART’a dönüşebiliyor.
Bu yazımızda KDV/ÖTV ödenmesi gereken durum ve ilgili mevzuatı ilişkilendirerek inceleyeceğiz.
Özel Şart No:19 | İşbu belge kapsamındaki işletme malzemelerinin ithalatı esnasında KDV ve ÖTV tahsil edilecektir. |
Dahilde İşleme Rejim Kararı ve tebliğinde yararlanılacak muafiyetler sayılırken, diib kapsamında ithaline izin verilen işletme malzemesi tebliğin 5. Maddesi ikinci fıkrasında KDV ve ÖTV’nin tahsil edileceği belirtildiğinden 19 nolu özel şart ile tebliğin bu maddesinin uygulanması gerektiği belirtilmektedir.
Dolayısıyla işletme malzemesi ithalinde bu özel şart bulunan belgeler kapsamında İŞLETME MALZEMESİ ithalinde KDV/ÖTV ödenmesi gerekmektedir.
Özel Şart No:45 | İşbu belge kapsamında yapılacak ithalattan doğacak KDV ve varsa ÖTV ile 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu`nun değişik 44 üncü maddesine istinaden yapılan kesinti tahsil edilecektir. |
İhracat Sayılan Satış ve Teslimleri düzenleyen 2005/2 tebliğin (D3kodlu belgeler) 5. maddesinde, belge düzenlenme talebine uygun fıkra/bent belirlenir. (5a/1 veya 5d/1 gibi).
Bu belirlemeden sonra yine aynı tebliğin 9. Maddesinde bu bent ve fıkralara göre yararlanılacak gümrük muafiyetleri tespit edilmiştir.
2005/2 tebliğin 5. maddesinde sayılan “a-b-d/2-d3-e-g-h-i” fıkra/bentler için gümrük vergisinin teminata bağlanması, KDV ve ÖTV’nin ise nakit tahsil edileceği belirtilmiştir.
45 nolu özel şart tebliğ bu maddesine uygun biçimde düzenlenmiştir.
Buradan hareketle, D3 kodlu belgelerin, 5c, 5d/1, f, j bent/fıkraları doğrultusunda alınması halinde tüm vergilerin teminata bağlanması suretiyle vergi muafiyetine tabi olduğunu belirtmek gerekiyor.
Tebliğin bu iki maddesinin özetlendiği aşağıdaki tablonun incelenmesi faydalı olacaktır.
Özel Şart No:81 | İşbu belge kapsamında doğacak ithalattan KDV tahsil edilmeyecek olup, belgede belirlenen oranda teminata bağlanması gerekmektedir. (ÖTV ile 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu´nun değişik 44´üncü maddesine istinaden yapılan kesinti hariç) |
Dahilde İşleme Rejim Tebliği’nin (2006/12) 6. Maddesinde DİİB (D1 kodlu) kapsamında eşdeğer eşya kullanımı düzenlenmiştir.
6. maddenin 3. fıkrasında eşdeğer eşya kullanımından sonra eşdeğer eşya yerine ithal edilecek eşyanın, gümrük vergisi ve KDV’den muaf olduğu belirtilmesine rağmen ÖTV hariç tutularak ithalatta ÖTV’nin ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bu çerçevede, 81 Nolu özel şart ilgili tebliğ maddesi ile bağlantılı olarak, D1 kodlu DİİB belgesinde eşdeğer eşya kullanılması ve bu eşyanın ÖTV’ye tabi olması durumunda ÖTV’nin ödenmesi gerektiği belirtmektedir.
Buna dayanarak eşdeğer eşya yasağı bulunmayan tüm D1 kodlu belgelere 81 nolu özel şartın konulması tebliğ maddesi gereği zorunluluktur.
Diğer taraftan D3 kodlu belge kapsamı eşyalar için 2005/2 tebliğin 9. Maddesi 2. paragrafında KDV kanununun 13/f maddesinde belirtilen KDV istisnası var ve 2005/2 tebliği 5. maddede sayılan “a-b-d/2-d3-e-g-h-i” fıkra/bentler doğrultusunda düzenlenen bir D3 belgesi ise, bu özel şartta belirtilen biçimde tüm gümrük vergilerinden muafiyet sağlanmasına rağmen ÖTV’nin ödenmesi gerekmektedir.
Bir Hatalı uygulama
Yukarıda da belirttiğimiz gibi 2005/2 tebliğ 5. Maddesi ve 9. Maddesine göre, D3 kodlu belgelerin, 5c, 5d/1, f, j fıkra/bentleri doğrultusunda alınması halinde tüm vergilerin teminata bağlanması suretiyle vergi muafiyetine tabi olduğundan, bu durumdaki D3 kodlu belgelerin özel şartına kesinlikle 81 nolu özel şart dahil edilmemelidir, varsa bu özel şart belgeden kaldırılmalıdır.
Aksi takdirde gümrük operasyonu sürecinde ÖTV ödenmesi istenebilir, ya da kapatmada ödenmeyen ÖTV varmış gibi ceza kararı düzenlenebilir. Elbette bu hatanın düzeltilme yolu var fakat bakanlık, bölge müdürlüğü ve gümrük süreçlerinde ciddi mesai kaybına yol açacaktır.
Dipnot1:
KDV Kanunu madde 13/f
f) (Ek: 16/7/2004-5228/14 md.) Milli Savunma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğüne milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları için uçak, helikopter, gemi, denizaltı, tank, panzer, zırhlı personel taşıyıcı, roket, füze ve benzeri araçlar, silah, mühimmat, silah malzeme, teçhizat ve sistemleri ile bunların araştırma-geliştirme, yazılım, üretim, montaj, yedek parça, bakım-onarım ve modernizasyonuna ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler ve bu teslim ve hizmetleri gerçek-leştirenlere bu kapsamda yapılacak olan, miktarı ve nitelikleri yukarıda sayılan kuruluşlarca onay-lanan teslim ve hizmetler. (1)
İmalatçı / İhracatçının Teşvik Edilmesi, Dahilde İşleme Rejimi ile Vergi İstisnaları ve Muafiyetler
24 Kasım 2022 Perşembe günü Subaşı Akademi iş birliğinde, “İmalatçı / İhracatçının Teşvik Edilmesi, Dahilde İşleme Rejimi ile Vergi İstisnaları ve Muafiyetler” başlıklı bir webinar düzenlenmiştir. İlgili webinarın kaydını Youtube sayfasından izleyebilirsiniz….
Eşdeğer Eşya Nedir?
Ne değildir?
Belge kullanımında, kapatmada ve sonradan kontrollerde karşımıza çıkan Eşdeğer Eşya kullanımı konusunu, ilgili mevzuat ve tanımlar çerçevesinde olumlu ve olumsuz yanlarını ele almaya çalışacağız ve elbette ülkemiz ticaretine etkilerini, belge kullanımında ise yol açtığı sonuçları değerlendireceğiz.
Eşdeğer eşya 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliğinin 3. Maddesinde tanımlar bölümünde verilen açıklaması;
j) Eşdeğer eşya: İşlem görmüş ürünün elde edilmesinde ithal eşyasının yerine kullanılan ve ithal eşyası ile asgari 8 (sekiz)’li bazda gümrük tarife istatistik pozisyonu, ticari kalite ve teknik özellikleri itibarıyla aynı kalite ve nitelikleri taşıyan serbest dolaşımda bulunan eşya”
Tanımdan da anlaşılacağı üzere DİİB kapsamında üretilen mamulün yine DİİB kapsamında ithal edilecek hammaddesi yerine kullanılan;
- Ithal eşyası ile asgari 8 (sekiz)’li bazda gümrük tarife istatistik pozisyonu denilen fakat fiilen 8 (sekizli)’li değil 12 (oniki)li bazda gtip uyumu istenen)
- Serbest dolaşımda bulunan eşya, (stoklardaki ithal ya da yerli temin edilmiş olabilir)
eşya kast edilmektedir.
Eşdeğer eşya bu şekilde tanımlamakla birlikte DİİB kapsamında “Eşdeğer Eşya Kullanımı” ise;
Önce ihraç edilen mamul içerisindeki hammadde yerine yine DİİB kapsamında İTHALAT YAPILMASIDIR.
Yani eşdeğer eşya kullanımının gerçekleşebilmesi için yerine ithalat yapılması ve DİİB kapsamında istisna ve muafiyetlerden yararlanılmış olarak ülkemizde serbest dolaşıma girmiş olması gerekir.
Bu istisnalardan yararlanılmadı ise stoktaki serbest dolaşımdaki eşyadan üretilen mamul ihraç edilmiş demektir (Fazla İhracat). Yani rejim kodu ile ifade edersek 3151 ile yurt dışı edilen eşya, yerine ithalat yapılmadı ise 10.00 ile ihraç edilmiş eşyadır aslında ve Dahilde işleme rejimi ile alakalı bir muafiyet kullanılmamıştır.
Ve benzer şekilde eşdeğer eşya kullanılsın ya da kullanılmasın, her DİİB belgesinde ithalat fazlası gerçekleşen ihraç mamul eşya, 10.00 rejim kodu konusu ihracat diyebiliriz.
2006/12 sayılı tebliğin altıncı maddesinde detaylıca “Eşdeğer Eşya Kullanımı” açıklanmıştır.
“Eşdeğer eşya kullanımı çerçevesinde, belge kapsamında önceden ihracat işleminden sonra ithalat yapılabileceği gibi, ithal eşyası ile serbest dolaşımdaki eşya birlikte de kullanılabilir. “
İthal eşyasının ithalinden önce eşdeğer eşyadan elde edilen işlem görmüş ürünün ihracı halinde, buna tekabül eden ithalat belge süresi sonuna kadar yapılabilir. Bu kapsamda yapılacak ithalat esnasında katma değer vergisi dahil tüm vergiler (4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla) teminata bağlanır ve ticaret politikası önlemleri uygulanmaz.
Önceden ihracat işleminden sonra buna tekabül eden oranda ithal edilen eşya, belge sahibi firma tarafından serbestçe kullanılabilir. Ancak, ihracatı gerçekleştirilmeyen ithal eşyasının, işlem görmüş ürün veya ithal edildiği şekliyle belge sahibi firma ve/veya yan sanayici firmanın stoklarında bulundurulması zorunludur.
İşlem görmüş ürünün eşdeğer eşyadan elde edildiği durumlarda, gümrük işlemlerinde ithal eşyası eşdeğer eşya, eşdeğer eşya ise ithal eşyası olarak değerlendirilir.
Önceden ihracat konusu işlem görmüş ürünün ihracat vergisine tabi eşdeğer eşyadan elde edilmesi halinde, bu eşyaya tekabül eden ithalatın yapılmasından sonra iade edilmek üzere ihracat vergisi kadar teminat alınır.
Eşdeğer Eşya Kullanımına Getirilen Kısıtlama
Dahilde işleme zin belgeleri kapsamı kimi ithal eşyalarına eşdeğer eşya kullanımına dair kısıtlayıcı özel şartlar konulabilmektedir.
110 | İşbu belge kapsamında, eşdeğer eşya olarak {…} ithalatı yapılamaz.Ithalatın eşdeğer eşya olarak yapılması halinde belge sahibi firma adına (bu firmanın başka bir firmanın belgesine yan sanayici olarak eklenmesi dahil) düzenlenmiş ve düzenlenecek belgeler kapsamında, Bakanlıkça uygun görüldüğü tarihten itibaren 6 ay süre ile indirimli teminat uygulanmaz. |
Yukarıdaki 110 nolu eşdeğer eşya özel şartından da görülebileceği gibi diib kapsamında eşdeğer eşya kullanımına sınırlama getirilmiştir.
Bu durumda;
1- Eşdeğer eşya kısıtlaması olan her eşya ithal tarihinden sonra belge süresi içerisinde mutlaka ihraç edilmelidir.
2- İki ithalat beyannamesi arasında geçekleşen ihracatlar kullanılan hammadde miktarı ithalat beyanname miktarını aşması durumunda, o hammadde için kullanılamayacak fazla ihracat sayılacaktır. Aksi durumunda ihlal gerçekleşir.
3- DYS sisteminde yer alan hammadde sarfiyat tablosunun geçerliliğinden çok manuel olarak ithal ve ihraç tarihlerine göre hazırlanmış sarfiyat takip tablosu gerekecektir. Bu ise kontrolün manuel yapılmasını ve otomasyonu bozucu bir etki yapacaktır.
Eşdeğer Eşya Kullanımı’nın Avantajları;
- Ticari yaşamı ve üretim sürecinin ihtiyaçları doğrultusunda üretim ve satış döngüsünün zedelenmeden dahilde işleme izin belgesi içerisinde de sürdürülmesini sağlamaktadır.
- Önceden ihracat yapılması nedeniyle ithalatın finansmanı için kaynak yaratılmış olarak düşünmek de mümkündür.
- Bazı tarım ürünlerinde hasat nedeniyle ithalat yasağı getirilebilmesi durumunda eşdeğer eşya kapsamında ihracat mümkün olabilmekteydi.
- Belge yönetimi açısından firmalar önceden ihracatı gerçekleştirerek belge işlemleri açısından hep güvenli alanda kalabiliyorlar. Bir olağanüstü durumda ihracata ihtiyaç duymadan belge taahhüt işlemini sonlandırabiliyorlar.
İhracat Genel Müdürlüğü’nün 06.12.2022 tarihli yazısı ile duyurulan ve 2015/2 Sayılı DIR tekstil genelgesinde yapılan değişikliklerle önemli kısımda eşyaya Eşdeğer Eşya Kullanımı yasağı getirilmiştir.
Dahilde İşleme İzin Belgelerinde Eşdeğer Eşya Kısıtlanmasına Yönelik Özel Şartlar
Eşdeğer Eşya Kullanımının Olumsuz Sonuçları
1- Eşdeğer Eşya Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliğleri ve Ticaret Politikası Muafiyeti Nedeniyle Uygun Olmayan Eşya İthalatı
Her yıl yayınlanan Ürün Güvenliği Tebliğleri ile tebliğ ekindeki gtip listesindeki eşyalar İthalat Ön İzni diyebileceğimiz TAREKS’ten (Tek Pencere Sisteminden) alınan izin ile ithalatı yapılabilmektedir.
Yine ilgili tebliğlerin kapsam bölümünde hangi gümrük rejiminde ilgili izinlerin alınması gerektiği belirtildiğinden dahilde işleme rejimi kapsamında yapacağınız ithalatta, ilgili eşyanın tabi olduğu, izin gerekip gerekmediği kontrol edilir.
Aşağıda UGDT 2022/1 TSE Kontrollerine tabi eşya tebliğinin kapsam bölümü bulunmaktadır. Görülebileceği gibi Dahilde İşleme Rejimi (DİİB/Dİİ beyannameleri) kapsamı eşya için ÜGDT 2022/1 izni alınması gerekmemektedir.
Tarım Bakanlığı kontrollerine tabi tutulacak eşyalarla ilgili UGDT 2022/5 sayılı tebliğin kapsam bölümünde, Dahilde İşleme Rejimi de sayıldığı için DİİB/Dİİ kapsamında getirilecek ve tebliğde yer alan eşya için mutlaka ithalat izinleri (ürün ve sevkiyat bildirimi) alınması gerekmektedir.
Benzer şekilde Ticaret Politikası kapsamındaki eşya için de kota ve gözetime tabi eşya için de bu önlemlere tabi olmadan ithalatına izin verilir (AB ile birlikte uygulanan kota gözetime tabi eşya hariç).
Ticaret politikası önlemleri kapsamında kota/gözetim belgesi alınması gerektiren tebliğ yok denecek kadar azdır. Mevcutta uygulanan gözetim belgesi tebliğleri genellikle birim kıymet sınırı ile yayınlanan ve birim kıymete fark beyanı ile ithalat gerçekleştirilebilmektedir.
Dahilde İşleme Rejimi Kapsamında Muaf olunan İthalat Ön İzinleri
Olumsuz etkileri;
Dahilde işleme rejimi kapsamında eşdeğer eşya kapsamında ithal edilen ve yurt içinde kalan eşya serbest dolaşıma girdiğinden hammadde olarak yurt içinde kalacak ya da yurt dışı edilecek mamul üretiminde kullanılacaktır. Ve istenen standarta sahip olup olmadığı kontrol edilmeyen mamul, rahatlıkla ülkemizde kullanılacak ya da ilgili uluslararası anlaşmalara aykırı olarak ihraç edilecektir.
Tüketiciyi korumaya ve güvenliğini sağlamaya yönelik bu ithalat denetimleri yapılmayan eşyanın serbest dolaşıma girmesi önemli bir “YASAL DENETİMSİZLİK’e yol açmaktadır.
Bu nedenle ilgili ÜGDT tebliğlerinde eşdeğer eşya için bir sınırlama getirilmez ya da DIR rejiminde bu tür eşyaların ÜGDT muafiyeti ile ithal edilemeyeceği gibi bir değişikliğe gidilmez ise insan sağlığını ve güvenliğini tehdit eden eşyaların ülkemizde bulunması ya da ülkemizden ihraç edilmesine engel olunamayacağı çok açıktır.
Bir örnek:
İthalat – Telefon Bataryası (akümülatör)
İthalat esnasında UGDT 2022/15 tebliğ kapsamında izne tabidir fakat DIR kapsamında bu izin alınmadan ithalat yapılır.
İhracat- Cep Telefonu
Artık bu ihracat eşyasında ürün güvenliği ve denetiminden geçmemiş eşya ihraç edilecek ya da eşdeğerden kaynaklı stoktaki eşya ile yer değiştirmeden kaynaklı olarak yurt içine satılabilecektir. Denetimden geçmeyen batarya kaynaklı bir problem ilgili ihracat ve markayı olumsuz etkileyecek ya da yurt içindeki kullanıcıları güvenlik açısından tehdit edebilecektir.
2- Eşdeğer eşya birim kıymetleri nedeniyle eksik/fazla vergi tahsilatı
Benzer şekilde eşdeğer eşya kullanımı nedeniyle stoktaki eşya ile ithal eşya yer değiştirdiğinden gümrük vergisi tahsilatında kayıplara yol açmaktadır.
Örnek:
DİİB kapsamında 100.000 adet A eşyası ithalatına izin verilmektedir.
A eşyası, birim fiyatı 10 $ ve gümrük vergisi de % 5 olan bir eşya olduğunu varsayalım.
Yine yurt içinde stokta bulunan A1 eşdeğer eşyanın ise birim fiyatı 5$ olduğunu varsayalım.
Bu durumda
100.000 adet eşyanın eşdeğer eşya nedeniyle yer değiştirilmesi durumunda;
100.000 adet A1 eşyası X 5 X %5 GV = 25.000 $ Gümrük vergisi ödenerek serbest dolaşıma girebiliyor.
100.000 adet A eşyası X 10 X %5 GV = 50.000 $ Gümrük vergisi teminata bağlanıyor ve belge kapatılınca teminat iade alınıyor, yani sıfır (0) gümrük vergisi işle işlem tamamlanıyor.
Peki eşyalar yer değiştirince ne oluyor?
50.000 $ gümrük vergisi ödenerek serbest dolaşıma girebilecek A eşyası, 25.000 $ vergi ödenip serbest dolaşıma giren A1 eşyası yurt dışı edildiği için sonuç itibarıyla 25.000 $ daha az vergi ödenen aynı nitelikli A eşyası yurt içinde serbestçe dolaşabilmektedir. Ve elbette tahsil edilmesi gereken bu vergi tahsil edilmemiş olacaktır.
Tersi bir durumda (stoktaki yurt içi eşya birim kıymeti yüksek, diib kapsamında ithal eşya kıymeti düşük) ise, aynı eşya için eşdeğer eşyadan kaynaklı olarak firma 25.000 $ fazla vergi ödeyecektir.
3- Doğru muafiyet kodu kaydedilmemesi nedeniyle eşdeğer eşya yerine yapılan ithalatta ÖTV ödenmemesi
ÖTV kanununa göre yurt dışı edilmeyen eşyanın ithali esnasında ÖTV’si tahsil edilmelidir.
Stok takibi ve DİİB gerçekleşmelerine göre sürekli kontrollerin ve takibin gerekmesi nedeniyle yönetilmesi oldukça güç bir süreç olması nedeniyle firmalar istenmeyen durumlarla karşılaşabilmektedir. Sonradan kontrollerde soruşturma konusu edilmektedir.
Sonuç olarak yukarıda belirtilen çerçevede eşdeğer eşya kullanımı belgelere riskler taşıyan ve ülke ekonomik şartları ve ihtiyaçları açısından kontrol edilemeyen sonuçlar doğurabilmektedir.
Destek Yönetim Sistemleri eksiklikleri
19 eylül itibarıyla uygulamaya alınan Destek Yönetim Sistemi (DIR Otomasyon yerine) uygulamasında yaşanan sıkıntılar bakanlık ilgili dairelerine bildirilmekle birlikte, sistemin bu haliyle belge takibi ve kapatmaların yapılamayacağını belirtmek durumundayız.
DIR Otomasyon sisteminde bulunup DYS’de yer almayan eksiklikleri aşağıda sıralamaya çalıştım. Bu gönderinin yorum bölümünde sizler de tespit ettiğiniz noktaları yazarsanız, bakanlığa ileteceğimiz konulara dahil edebiliriz. Ve bakanlığın yapacağı geliştirmelere de ışık tutabiliriz.
1- Gerçekleşen ithalat ve ihracat listelerinde beyanname tescil tarihi, ilgili idaresi bilgisi, kap ürün bilgisi, gümrük vergi oranı ve tutarı, ithal/ihraç ülke, menşe ülke bilgileri, ödenen TEV tutarı bulunmuyor.
2- Yeni proje grişi yapılması durumunda hammadde sarfiyat ile ihracat miktarının çarpılması ile bulunan toplam ihtiyaç miktarı hatalı sonuç vermekte ve talep edilen ithal miktar ile uyuşmamaktadır.
3- Serbest dolaşıma sokulan eşya miktarı ithal miktardan düşülmesi gerekirken ithal edilen toplam miktara eklendiği tespit edilmiştir.
4- Tescilde bekleyen beyanname listesi excele kopyalanması durumunda yatay satırlar, dikey kolon haline dönüşmekte ve bu excelde düzeltilememektedir.
5- DİİB ithalat, ihracat ve hammadde sarfiyat tabloları satır kodlarına göre sıralı olması gerekirken karışık olarak listelenmekte ve kontrolü mümkün olamamaktadır.
6- Genel uygulamanın tersine alınan listelerde rakamlar binler hanesi nokta değil virgül ile belirtilmekte, ondalık işareti ise virgül yerine nokta kullanılmaktadır. Bu da ülkemiz genel kullanımına uygun hesaplama kullanılmasına engel olmaktadır.
7- Korelasyona uğrayan gtip’leri DYS sistemi otomatik olarak eşleştiremediği için beyanname tescillerinde sıkıntı yaşanmaktadır.
8- DIR otomasyon sisteminden belge listeleri “xml” formatında alınarak kendi sistemlerimize dahil edebiliyorduk. DYS sisteminde ise bu alınmadığından beyanname oluşturma programları ile entegrasyon kurulamamaktadır.
9- İkinci birim sarfiyat tablosunda tüketim oranı ihracat kg ile çarpılması gerekirken adet ile çarpılarak ihtiyaç miktarı belirleniyor. Toplam ihtiyaç ve dolasıyla fark bilgisi hatalı oluyor.
14.09.2022 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanan DIR Karar/Tebliğ Değişikliği Hakkında
Kararın uygulmasına yönelik 2006/12 sayılı tebliğin değişiklik (İHRACAT: 2022/6) tebliği toplam 26 maddeden oluşmaktadır.
Bu maddelerin 1,25 ve 26 maddeleri genel tanım değişiklikleri ve yürürlük/ yürütme ile ilgili maddelerdir.
Diğer maddelerle ilgili olarak kısaca söylemek gerekirse, çoğunlukla DIR tebliği’nde ilgili bakanlık makamı unvan ve yetki düzeltmeleri (Gümrükler Genel Müdürlüğü / İhracat Genel Müdürlüğü) olduğu görülecektir.
Ekonomi Bakanlığı’nın kaldırılarak ilgili genel müdürlüklerin Ticaret Bakanlığı altında birleştirilmesi 2018 yılında gerçekleşmesine rağmen ve o tarihten günümüze kadar 4-5 DIR tebliğ değişikliği olmasına rağmen;
2006/12 DIR tebliğinde, “Madde 51- Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.” denilmekteydi. Dolayısıyla yaklaşık 4 senedir bu madde olmayan bir bakanlık ilgi tutuyordu, son tebliğ ile bu düzeltildi.
Yapılan karar ve tebliğ değişikliğinin getirdiği önemli yenilikleri aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir.
- 2006/12 tebliğin madde-14 kapsamında gümrük idarelerinden alınacak Dahilde İşleme İzni alt bentlerinden birisi olan “bedelsiz ithalat”ın kapsamı daraltılarak, 30.02, 30.03 ve 30.04 gümrük tarife pozisyonunda yer alan ürünlerin ihracatı kapsamında yapılacak olan bedelsiz ithalat hariç” tutularak bu eşyaların bedelsiz ithalatında dahilde işleme izni düzenlenmeyeceği belirtilmiştir.
- Dahilde işleme izni talebi için, tebliğe eklenen “elektronik ortamda” ibaresi ile elektronik ortamda müracaat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
- Tebliğin 19. Maddesinde yapılan değişiklik ile “Dahilde işleme izni, taahhüt kapatma işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar revize edilebilir.” İfadesi eklenmiş ve DİİB’de olduğu gibi dahilde işleme izninde de ithalat ve ihracat işlemleri tamamlansa bile dahilde işleme izin belgesi proje ve sarfiyatında değişikliğe gidilebileceği hüküm altına alınmıştır. Böylelikle gümrük idarelerinde sıkıntılara yol açan uyumsuzlukların giderilmesi için önemli bir değişiklik, firmalar yararına yapılmış oldu.
- Dahilde İşleme izinlerine ek süre almak için istenen “ithalat beyanname aslı” yerine “ithalat beyanname bilgisi” verilmesi yeterli olacaktır.
- Dahilde işleme iznine ek süre için müracaat süresi belge süresi sonundan sonraki “1(bir) ay” değiştirilerek bu süre “2 (iki) ay” olarak belirlenmiştir.
- Tebliğin 25. Maddesinde yer alan mücbir sebeplere “genel salgın hastalık” ibaresi de eklenmiştir (Covid vb.)
- Tebliğin 30. Maddesinde düzenlenen “Temsilci Aracılığı ile İthalat” uygulamasına eklenen 3. Fıkra ile “gümrük beyannamesi ve eki belgelerin sahte olduğunun veya üzerinde tahrifat yapıldığının ya da gerçek dışı olduğunun veya gerçeği yansıtmadığının yahut ithalata aracılık eden temsilcinin eşyayı belge/izin sahibine teslim etmediğinin ve/veya ithal edilen eşyadan farklı bir eşyayı teslim ettiğinin tespiti halinde; ithalata aracılık eden temsilci, beyanname konusu eşyanın ithalatı esnasında alınmayan vergiden belge/izin sahibi firma ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” denilerek belirtilen rejime aykırı hallerin oluşması durumunda temsilci ithalatçının de sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır.
- Dahilde İşleme İznin kapatma müracaatı belge süresi sonundan itibaren “1 (bir) ay” içerisinde yapılması hükmü firmalar lehine değiştirilerek “3 (üç) ay”a çıkartılmştır.
- Tebliğin 38. maddesinin 3 fıkrası değiştirilerek “Gümrük beyannamesinin dahilde işleme izni ihracat taahhüdüne sayılabilmesi için ilgili gümrük beyannamesinde belge/izin sayısını içeren satır kodunun yer alması zorunludur.” denilerek beyannamede bulunması zorunlu tutulan bilgiler azaltılmıştır (izne ilişkin beyanname sayısının ihracat beyannamesinde yer almaması gibi). Dolayısıyla ihracat beyannamelerine dahilde işleme iznin alındığı ithalat beyannamesi tescil bilgilerinin girilmesi zorunluluğu ortadan kalkmıştır. Fakat yine tebliğin 31 maddesinin 2/b/4 alt bendinde ise hala “b) Belge/izin kapsamındaki ihracata ilişkin gümrük beyannamesi üzerinde; 4)İlgili belge veya belgelerin sayısını içeren satır kodunun/izin veya izinlere ilişkin beyanname sayısının,” yer alması kaydıyla ihracata izin verilir” denildiğinden 38. Madde değişikliği ile bir uyumsuzluk ortaya çıkmaktadır. Çünkü 38. Maddenin 3 fıkrasının eski hali 31 madde ile uyumlu olarak ihracat beyannamesinde izin ithalat beyanname nosu’nun bulunmasını zorunlu tutuyordu.
- Tebliğ değişikliği ile 2006/12 DIR tebliğine yeni bir madde (38/A) eklenmiştir. DIR uygulamalarından belgeden belgeye satış ile alakalı kökten değişiklik içeren bir madde olduğunu düşünmekle birlikte, “ithal eşyasına ilişkin hak ve yükümlülüklerini Bakanlıkça (İhracat Genel Müdürlüğü) belirlenen usul ve esaslar” belirleninceye kadar sağlıklı bir yorum yapmak mümkün değil. Belgeden belgeye satış yoluyla rejim uygulamasında çeşitli aksaklıklar olduğu bilinmekteydi. Özellikle ithal eşyayı belge kapsamında ithal edip işleyerek yarı mamül olarak, yine başka bir firmanın diib ithal listesinde yer alması nedeniyle yurt içi teslim ederek (KDV’li, KDV’siz) 2. Belge kapsamında işlenerek son mamül eşyanın belge kapsamında ihracını gerçekleştirdikten ve ikinci belge kapandıktan sonra birinci belgenin kapatılabilmesi nedeniyle, birinci belge sahiplerinin yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen belgelerini kapatama sorunları uzun zamandır devam etmekteydi.
“38/A “Belge Kapsamında İşlem Görmüş Ürün Bünyesinde Kullanılan İthal Eşyasına İlişkin Hak ve Yükümlülüklerin Devri” madde adından da anlaşılacağı üzere birinci belge sahibi firmanın hak ve yükümlülüğünü (teminat devri de dahil) ikinci belge sahibine (devralan) devretmesiyle birinci belgenin kapatılabileceği, teminatın gümrükten iade alınmasının mümkün olduğu ifade edilmiştir. Bu madde genelge vb bir düzenlenmeyle açıklanmaya muhtaçtır.
Aynı maddenin dördüncü fıkrası ise “Devir durumunda varsa ödenmesi gereken telafi edici verginin ödenmemesi veya eksik ihracat gerçekleştirilmesi halinde, tüm mali ve hukuki sorumluluk devralan firmaya geçer.” Hükmü yer alması nedeniyle devralan ikinci belge sahibi için ciddi bir cezai riskin üstlenilmesini (TEV ve ihraç edilmeyen eşyanın GK 238 madde müeyyideleri vb.) gündeme getiriyor ki, devralan firmaların böyle bir riski üstlenmeyeceği elbette tahmin edilebilir bir durumdur. Dolayısıyla bu madde belgeden belgeye satış uygulamasının belge kapatma süreçlerini kolaylaştıracağını sanmıyorum.
Bu maddeyle ilgili talimat/genelgenin beklenmesinin uygun olacağı görüşündeyim. Çünkü tebliğin belgeden belgeye satışları düzenleyen 38 madde 10 fıkrasının da düzenleme gerekecektir.
- Tebliğin “Dahilde işleme tedbirlerine uyulmaması MADDE 45” değişikliğe uğrayan 4 fıkrası ile; “Ayrıca, indirimli teminat hakkına sahip olmayan firmaların (bu firmaların başka bir firmanın belgesine yan sanayici olarak eklenmesi dahil) bu fıkra kapsamında her bir ihlalinde teminat oranı, Bakanlıkça uygun görüldüğü tarihten itibaren 6 (altı) aylık süre ile ithalattan doğan vergi tutarının 2 (iki) katına kadar arttırılır.” cümlesi eklenerek, özel şart ihlali durumunda indirimli teminat hakkı olmayan firmaların da ihlal durumunda uygulanacak müeyyide belirtilmiştir.
- Tebliğin en önemli değişikliği diyebileceğimiz değişiklik ise, 45 maddeye eklenen 7 fıkrasıdır. Özellikle tarım sektöründe çeşitli eşyalara getirilen “Önce İthalat” özel şartı sektörde tartışmalara ve farklı yorumlara neden oldu. 1 Ağustos 2022 tarihini baz alarak yürürlüğe konulan bu uygulamanın, tebliğin bu maddesindeki değişikle daha da ağırlaştırılan bir uygulama olduğu görülmektedir.
İlgili özel şartın ihlaliyle birlikte indirimli teminat hakkının alınması müeyyidesinin yanında yeni müeyyideler getirilmiştir.
- ilk ihlalde 3 (üç) ay süreyle,
- 2 (iki) takvim yılı içerisinde gerçekleşen müteakip ihlalde ise 6 (altı) ay süreyle belge/izin düzenlenmez,
- firmanın mevcut belgelerine/izinlerine ek süre verilmez
- ve revize başvuruları değerlendirilmez.
İlgili maddeden de anlaşılacağı üzere ilgili kuralın ihlali halinde, daha önce bu kadar açık ifade edilmeyen biçimde yasaklamalar getirilmiştir.
Sonuç olarak 16 yıl önce yayınlanan ve onlarca değişikliğe maruz kalan 2006/12 sayılı tebliğ, son değişiklik ile bir redaksiyona tabi tutulmuş ve 2-3 madde ile belirtilecek önemli değişiklikler yapılmıştır.
Kısaca aklımızda kalacak olanlar ise;
1-Dahilde işleme izinlerinin ek süre ve kapatma müracaat süreleri değiştirilmiş, kapanmadan önce revize yapılabilmesinin önü açılmıştır.
2- Belgeden belgeye satışlarda birinci belge kapsamındaki ithalat hak ve yükümlüğü ile teminatın ikinci belge sahibi firmaya devredilebilmesini konu alan fakat bakanlık açıklamasına muhtaç yeni bir uygulama başlatılmıştır. Böylece belgeden belgeye satış kapatma işlemlerinin hızlandırılması hedeflendiği sanılmaktadır.
3- Ve son olarak dahilde işleme izin belgesi özel şartlarının ihlali halinde, yeni bir belge düzenlenmemesi, mevcut belgelere revize yapılmaması ve ek süre verilmemesi gibi ağır yaptırımların uygulamaya konulmuş olmasıdır. Dolayısıyla özellikle Önceden İthalat özel şartı bu anlamda daha da önem kazanmaktadır.
Telafi Edici Vergi Otomasyonu ve Sonradan Kontrol Cezaları
AB, EFTA ve STA anlaşmaları, Pan Avrupa Akdeniz Menşe Kümülasyonu’na taraf ülkelerce uygulanan ortak menşe kuralları ve gümrük vergisi indirimlerini kapsamaktadır.
Bu çerçevede anlaşamaya taraf ülkelere gümrük vergisi indirimi (tercihli ticaret) sağlanırken anlaşma dışında kalan ÜÇÜNCÜ ÜLKELERE ise ithalatta gümrük vergilerinin tahsili ve bu vergilerin geri iadesinin engellenmesi (No Draw Back) şartı konulmuştur. Dolayısıyla dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edilen ham maddenin vergilerinin teminata bağlanması(ödenmemesi) ve bu ham maddeden imal edilen ve PAAMK ülkelerinden birisine ATR, EUR.1 veya EUR-MED ile ihraç edilmek istenmesi durumunda ithalatta ödenmeyen üçüncü ülke vergisinin, ihracat esnasında telafi edici vergi olarak ödenmesi, bu kuralın yerine getirilmesidir.
Taraf ülkelerin bir ihraç eşyası içerisindeki üçüncü ülke girdisinin kullanılıp kullanılmadığı ve vergilerin tahsil edilip edilmediği hususlarını soruşturabilir, bu durumda o ülkelerin gümrük idareleri ve ilgili firmaları bilgi ve veri sağlamak zorundadır.
İlgili Ülkeler
PAMK: Pan-Avrupa Menşe Kümülasyonu’nu,
PAAMK: Pan-Avrupa-Akdeniz Menşe Kümülasyonu’nu,
STA: Serbest Ticaret Anlaşmasını,
Telafi edici Verginin Hesaplanması
Belge kapsamında ödenmesi gereken TEV’in hesaplanmasında; TEV’in ödenmemesine ilişkin hususlar hariç olmak üzere, belge kapsamında önceden ithalat sonradan ihracat yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın ihracata ilişkin GB’nin tescil tarihindeki TCMB döviz satış kuru ve bu tarihte İthalat Rejiminde belirtilen gümrük vergisi oranı ve varsa toplu konut fonuna ilişkin kesinti esas alınır.
Ayrıca, serbest bölgelerden yapılan satışlarda da TEV’in hesaplanmasında, serbest bölgeye gerçekleştirilen ihracata ilişkin GB esas alınır.
İhracat beyannamesi (GB) tescil tarihinde yatırılmalıdır. GB tescil tarihinden bir gün sonrasında dahi yatırılan TEV’lerde gecikme zammı doğmaktadır.
Eğer TEV tescil tarihinden sonra yatırılıyorsa, gecikme zammı 6183 sayılı Kanun uyarınca yatırılmalıdır.
Yatırılması gereken TEV hesaplamasında, ithalat beyannamesindeki CIF USD birim fiyatı, ihracat beyannamesi tarihindeki ithalat vergi oranı ve ihracat beyannamesi tarihindeki Merkez Bankası döviz satış kuru esas alınmalıdır.
Toplam TEV : CIF BRM $ X İth. Vergi Oranı % X İhrc Kur TL X ihraç eşyada kullanılan miktar
Dahilde İşleme izin belgesi kullanımında TEV takibi
Telafi edici verginin ödenmesi farklı yöntemlerle takip edilebilir.
Birinci yöntem, ilgili tebliğ hükümlerine göre her ithalat veya her ihracat esnasında ödeme yapılmasıdır. Fakat belge kullanımı devam ettiği için, gerçekleşebilecek üçüncü ülke ihracatları göz önüne alındığında fazla ödeme yapılma riski bu yöntemde mevcuttur.
Fazla yapılan ödemelerin geri iadesi de gümrük idarelerinden takip gerektiren bir süreçtir.
İkinci yöntem ise belirli periyotlar halinde veya belge süre sonunda toplu olarak TEV ödemesi yapılmasıdır. Topluca TEV ödenmesinin ek maliyeti, gecikme faizinin oluşmasıdır. Ödeme periyotları ne kadar kısa tutulursa gecikme faizi maliyeti o kadar azalır. Bu yöntemdeki risk, sonradan kontrole tabi olunması durumunda oluşacak vergi cezalarıdır.
TEV takibi, sistemli bir çalışma ve sıkı bir mevzuat takibi gerektirmektedir. Sürekli değişebilen ülkeler arası anlaşmalar ve kuralların her bir ithalat beyannamesi ve ihracat beyannamesi tescil tarihleri bazında incelenmesi ve geçmişe dönük ödenmesi gereken Telafi edici vergilerin titizlikle hesaplanması gerekmektedir.
TEV Ödeme Süresi ve Sonradan Kontrol’de TEV Cezaları
Telafi Edici verginin ödenmesi 2006/12 DIR Tebliği madde 38/7 ile düzenlenmiştir.
“(7) Bu madde hükmü çerçevesinde ödenmesi gereken vergi, serbest bölgelerden gerçekleştirilen satışlar dahil ihracata ilişkin gümrük beyannamesinin tescil tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kuru ve bu tarihte ithalat rejiminde belirtilen gümrük vergisi ve varsa toplu konut fonu üzerinden hesaplanarak ihracat esnasında ödenir. Ancak, belge kapsamında önceden ihracat işleminden sonra ithalat yapılması durumunda, bu vergi serbest bölgelerden gerçekleştirilen satışlar dahil önceden ihracata ilişkin gümrük beyannamesinin tescil tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kuru ve bu tarihte ithalat rejiminde belirtilen gümrük vergisi ve varsa toplu konut fonu üzerinden hesaplanarak, önceden ihracata tekabül eden ithalatın yapılması esnasında ödenir. Tahsil edilen telafi edici vergi bütçeye irat kaydedilir.”
Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2008 yılında yayınlanan fakat uygulamada yarattığı sorunlar nedeniyle (ihracatlar aksaması ve gecikmeler), 2009 yılında uygulamadan kaldırılan 2008/17 sayılı genelge, aslında varlığını sürdürmektedir. Bunun nedeni ilgili tebliğ ve gümrük yönetmeliğinde konuyla ilgili hükümlerin varlığını devam ettiriyor olmasıdır.
Yukarıda da bahsedildiği gibi Gümrük İdaresi ve İhracat Genel Müdürlüğü teşvik kapatma servislerinin yaklaşımlarının farklılığı nedeniyle, yapılan sonradan kontrollerde, beyanname bazlı TEV sorgulaması yapılmakta ve TEV ödenmeyen (kapatma sürecinde ödenmesi için geri bırakılan) beyannameler için ilgili gümrük kanunu çerçevesinde ceza kararı çıkarılmaktadır.
“5- Telafi Edici Verginin eksik ödendiği veya hiç ödenmediğinin gümrük idaresince muayene ve denetleme veya eşyanın ihracatından sonra kontrol sonucunda tespit edilmesi halinde, eksik ödenen veya hiç ödenmeyen Telafi Edici Verginin ek tahakkuk çıkarılarak, eşyanın ihracına ilişkin beyannamenin tescil tarihi ile ödeme tarihi arasında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca gecikme zammı oranında faiz tatbiki ile birlikte tahsil edilmesi ayrıca Gümrük Kanunu’nun 234 üncü maddesinin uygulanması şeklinde işlem yapılacaktır.”(yürürlükten kalkan 2008/17 GGM genelge)
Ticaret Bakanlığı’na daha önce iletmiş olduğumuz önerilerde de yer aldığı gibi uygulamada bir bütünlük sağlanması ve firmalarımızın yaşadığı mağduriyetlerin önüne geçilmesi gerekiyor.
Son günlerde yaşanan YYS firmalarının sonradan kontrollerinde, bu çerçevede yazılan cezaların varlığı, bu sistemin yeniden sorgulanmasını gündeme getirmektedir.
YYS’li firmaları, tüm sorumluluklarını yerine getirmeleri ve uygulamada işlemlerin hızını artırmaları (DİİB kapatma sürecinde sonradan topluca TEV ödenmesi uygulaması) ve ülke ihracat performansını yükselten faaliyetlerinden dolayı cezalandırılmaları gibi bir sonuç ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Elbette bu da, rejimin ülkemize sağladığı faydanın ve ihracatın teşvik edilmesinin ruhuyla, bağdaştırılamamaktadır.
Sorun, yürürlükten kaldırılan bir genelgenin varlığını devam ettirmesi değil, ilgili mevzuatın kaldırılan genelge uygulamasına hala kaynaklık etmesidir.
DIR Otomasyon Sisteminin OTOMASYONU ve TEV hesabı
Gümrük beyanname otomasyonu ya da DIR otomasyon sistemleri, günlük olarak ab/üçüncü ülke ithalat ve ihracat listelerini ve TEV’e tabi miktar vb. bilgileri, program aracılığıyla TEV’i hesaplayacak programlara, otomasyondan xcl veya xml formatında veri olarak iletememektedir.
Firmalarımızın asli görevleri olan ithalat, üretim ve ihracat süreçlerini yavaşlatmayacak, maliyetlerini yükseltmeyecek ve elbette kamunun çıkarları ile çelişmeyecek otomasyon geliştirmelerine dış ticaret firmaları oldukça heveslidir çünkü maliyet ve hız anlamında otomasyonun faydaları artık tartışılmayacak kadar açık bir konudur.
Blockchain vb. ileri boyutlardan bahsedilirken TEV gibi bir otomasyonun gerçekleştirilmesi, hedefe yönelik atılan önemli adımlardan bir tanesi olacaktır.
Bu yönde otomasyon geliştirmeleri her anlamda sektörde karşılığını bulacak ve mutlaka desteklenecektir.