DİİB kapsamında ihracı gerçekleşen eşyanın geri gelmesi durumunda yapılacak işlemler

Geri gelen eşyanın Rejim kodu ne olmalıdır?

DIR 2006/12 tebliğin 42. Maddesine göre işlem tesis edilecektir.

  1. DİİB açık ise 42/1’e göre
  2. Geri gelen eşya yeniden ihraç edilecekse 42/2’ye göre
  3. DİİB kapanmış ve eşya yeniden ihraç edilmeyecekse 42/3’e göre işlem yapılır.

DİİB Belgesi Süresi Devam Ediyorsa Eşyanın Geri Gelmesi

1.Eşyanın İHRACAT nedeniyle VARSA yararlanılan hak ve menfaatin teminatının alındığını tevsiki koşuluyla eşyanın ithaline ilgili gümrük idaresi izin verir. Ve durumu ilgili diib kapatmayı yapacak olan bakanlık şubesine bildirir. (2006/12 tebliğ) Bu madde uygulanırken İhracatta yararlanılan menfaat için (KDV mahsup, iadesi vb.) vergi dairesi yazışması yapılıp ilgili vergi tahsil edilmektedir.

2. Beyanname “4010” rejim kodu ve ilgili muafiyet kodu, satırkodu seçilerek işlem yapılır. (GK 168 muafiyet kodunun seçilmemesi gerekmektedir.) (2010/55 GGM Genelgesi)

3. Gümrük rejimleri açısından konuyu ele alırsak;

4010 – İhraç edilen eşyanın muafiyete tabi olmadan serbest dolaşıma girişi ile eş zamanlı yurt içi kullanımı

Dikkat edilirse ilgili rejimde “serbest dolaşıma girişi” ibaresi yer almaktadır.

Geri gelen mamül, ihracat isitisnalarının geri ödenmesinden sonra DİİB ihracat taahhüdünden çıkartılacağı (DIR sisteminden otomatik olarak düştüğü ) için artık 3151 rejim  ile ihraç edilen değil de 1000 rejim ile çıkan eşyanın geri geleni gibi düşünebiliriz.

Diib kapsamı geri gelen eşyanın beyannamesi 4010 rejim ile tescil edilmelidir.

5100 =>3151 =>4010 şeklinde birbirini takip eden bir rejim sıralaması oluşacaktır.

Diğer taraftan geri gelen mamül içerisindeki hammaddenin vergilerinin ödenmesi talep edilmez, çünkü hammaddelerin DİİB sorumluluğu devam etmektedir.

Belge süre sonuna kadar yurt dışı edilmez ise belge süresi bitmeden eşyanın tüm gümrük vergileri ödenmesi yoluyla zaten serbest dolaşıma girmesi sağlanacaktır.

5100 => 4051

4. DİİB kapsamı geri gelen eşyada gümrüğün Ticaret Bakanlığı bölge müdürlüğü ile yazışma yapması gerekir. DİİB açık ise DIR otomasyon nedeniyle bu yazışmanın yapılıp yapılmamasının bir önemi yoktur fakat belge kapanmış ise Ticaret Bakanlığı Bölge müdürlüğü teşvik kapatma servisinin mutlaka DİİB belgesini açıp geri gelen ihracat eşyasını taahhütten çıkarıp sarfiyat hesabını yeniden yapmalıdır. Cezai durum oluşup oluşmadığı tespit edilmelidir. Ki daha sonra yapılacak kontrollerde bu tür bir durumla karşılaşılmasın.

5. DİİB kapsamında geri gelen mamülün beyannamesi açılırken muafiyet kodunun GK 168 seçilmemesi gerektiği ilgili genelgede belirtilmiştir. Beyannamede seçilen D1A muafiyet kodu gelen mamülün ithalat vergilerinin hesaplanması ya da hammaddelerin vergilerinin hesaplanması gerektiği gibi algılanmamalıdır.

6. DİİB kapsamında geri gelen eşya için, Geri Gelen Eşya için uygulanan Gümrük Kanunu 168 ve 169 uncu madde hükümleri, dahilde işleme rejimi kapsamında ihraç edilen ve daha sonra geri gelen işlem görmüş ürünlere de uygulanır. (GK 170)

7. DİİB kapsamında geri gelen eşya ile ilgili taahhüt, belge süre sonunda Ticaret Bakanlığı’nca değerlendirileceği için geri gelen eşya ile ilgili taahhüt hususunda gümrük idaresinin bir işlem tesisine gerek yoktur. (GGM genelge 2009/69)

8. İhracat nedeniyle yararlanılan hak ve menfaat sözkonusu ise, KDV’nin gümrük idaresince tahsili gerekecektir fakat tecil faizi tahsil edilmemesi gerektiği düşünülmektedir. (GGM Genelge 2004/17)

9. Gümrük uygulamalarında karışıklığa yol açan GGM 2009/116 sayılı genelge, diib kapsamında geri gelen eşyanın vergilerinin tahsilini zorunlu kılmıştı. Fakat bu genelge DIR tebliğinin 42. Maddesi ile çelişmesi nedeniyle 4 yıl sonra, 2013/22 sayılı genelge ile yürürlükten kaldırılmıştır. Kaldırılmasına rağmen hala hatalı yorumlara kaynaklık etmektedir.

10. Son olarak DİİB kapsamında geri gelen asıl işlem görmüş ürünün (mamül), belge/izin süresi içerisinde serbest dolaşıma girişi tebliğin 38 maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda ticaret politikası önlemlerinin uygulanması, eşyanın ithali için öngörülen dış ticarette teknik düzenlemeler ve standardizasyon mevzuatı dahil diğer işlemlerin tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken vergilerin tahsili kaydıyla 4458 sayılı Gümrük Kanununun 170 inci maddesi ile 207 nci maddesi hükmüne göre serbest dolaşıma girebilir. Bu durumda serbest dolaşıma giren ithal eşyaya tekabül eden ihracatın gerçekleşmesi aranmaz.

Konunun ÖTV, KKDF ve benzeri husularda detaylı incelemesi için aşağıda linki bulunan makaleyi inceleyebilirsiniz;

http://sezaikaya.com/post/geri-gelen-esya_28

Önemli Hatırlatma: İİGÜ Serbest Dolaşıma Giriş ve Yurt İçi Satış hakkında

30.12.2018 tarihli resmi gazetede ÜGD 2019-3 ve 2019-23 sayılı Çevre Bakanlığı tebliğleri yayınlanmıştır.

Çevre Bakanlığı Lisan veya İzin Belgesi olmayan firmaya İİGÜ satışı yapamazsınız, kendi firmanızda işleyemezsiniz!

Atık ve Metal hurdalar bu tebliğ eki listelerde yer alıyor ve DİİB kapsamında ortaya çıkan İİGÜ ise, serbest dolaşıma giriş şartları değişikliğe uğramıştır.

Daha önceki uygulamada ilgili eşya serbest dolaşıma girdikten sonra (vergileri ödendikten sonra) her hangi bir yurt ici firmaya satılabiliyordu.

Yeni uygulama ile iigü atık ya da metal hurdaların serbest dolaşıma girişi sağlandıktan sonra “Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Geçici Faaliyet Belgesi veya Çevre İzin ve Lisans Belgesine sahip tesislere verilmesi” şartı getirilmiştir.

Dolayısıyla DİİB kapsamında İİGÜ, kendi tesisinde işlenecek veya başka bir firmaya teslim edilecek ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Geçici Faaliyet Belgesi veya Çevre İzin ve Lisans Belgesine sahip olunması gerekmektedir.

032 – Diib kapsamında aracı ihracatçı ve temsilci ithalatçı uygulamaları

Aracı İhracatçı ve Temsilci Aracılığıyla İthalat

Aracı İhracatçı

DİİB kapsamında Aracı İhracatçı ile ihracat yapabilmeniz için aracı ihracatçının bir dilekçe ile DIR otomasyon sistemine kayıt ettirilmesi gerekmektedir.

Aracı ihracatçının ürünü belge sahibi firmadan tedarik edildiği ve belge/izin ihracat taahhüdünde yer aldığı şekliyle ihracının gerçekleştirilmesi gerekir.

Mamul üzerinde bir işlem yapılamaz.

Aracı ihracatçı ile yapılan ihracata ilişkin gümrük beyannamesi üzerinde, belge/izin sahibi ve varsa yan sanayici unvanları ile belge satır kodunun/izne ilişkin beyanname sayısının kaydedilmiş olması kaydıyla, ilgili gümrük idaresince ihracata izin verilir.

Yine ihracat beyannamesinde firmanız diib belge sahibi olarak beyannamenin 44. Kutucuğunda yer almalıdır.

Dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni sahibi firma ile aracı ihracatçı arasındaki tüm hukuki sorunlar, aralarında yapacakları sözleşme hükümlerine tabidir.

KDV ve Tecil/Terkin

KDV Genel tebliği “8. İhraç Kaydıyla Teslimlerde Tecil-Terkin Uygulaması

İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından teslim edilen mallara ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez.

İmalatçının;

  1. Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden (üretici belgesi) herhangi birine sahip olması,
  2. İlgili meslek odasına kayıtlı bulunması,
  3. Üretimin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan Sanayi Sicil Tebliğlerinde öngörülen sayıda işçi çalıştırması ve gerekli araç parkına sahip olması veya kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olması,
    gerekmektedir.

İmalatçı kapsamına girmeyen mükellefler, tecil-terkin uygulamasından yararlanamaz.

İmalatçılar, ihraç kaydıyla teslim ettikleri malların bir kısmını piyasadan hazır olarak satın alabilirler. Bu durumda, imalatçıların bizzat ürettikleri mallar için tecil-terkin uygulaması yapılır. Piyasadan hazır olarak alıp sattıkları mallar için tecil-terkin işlemi uygulanmaz.

3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinin uygulanmasında ihracat süresi olarak 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesindeki üç aylık süre yerine dahilde işleme izin belgesinde öngörülen süreler esas alınır.

Bu kapsamda yapılan teslimlerle ilgili olarak düzenlenen faturaya;
“3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi hükümlerine göre, ihraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden, KDV tahsil edilmemiştir.”
ifadesi yazılır.

İhracatçıların ihraç kaydıyla aldıkları malları hiç ihraç edememeleri ya da süresinden sonra ihraç etmeleri durumunda, ihraç kaydıyla teslim bedeli üzerinden hesaplanan ve tecil olunan vergi tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte imalatçıdan tahsil olunur.

İhraç kaydıyla teslimlerde tecil-terkin uygulaması ihtiyari bir uygulama olup, bu kapsamdaki malların imalatçıları tarafından ihracatçılara KDV tahsil edilerek teslimi de mümkündür.

Belgenizde bulunan özel şartlara dikkat etmeniz gerekmektedir. İhracat ile ilgili bir özel şart var ise buna uygun ihracatın gerçekleşmesi gerekir, aksi takdirde ihracat gerçekleşmesi kabul edilmez.

İhraç Kaydıyla Teslim Edilerek İhraç Edilen Malların Geri Gelmesi

KDV Uygulama Genel Tebliği

3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kaydıyla teslim edilen ve ihracatı gerçekleştirilen malların Gümrük Kanununun 168, 169 ve 170 inci maddelerinde belirtildiği şekilde geri gelmesi halinde, ithalat istisnasından faydalanılabilmesi için, ihracatçıya düzenlenen faturada hesaplandığı halde tahsil edilmeyen KDV’nin ihracatçı tarafından ilgili gümrük idaresine ödenmesi gerekir.

İhraç edilip geri gelen mallar ile ilgili KDV, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi gereğince, ihracatçı tarafından imalatçıya ödenmeyip, tecil ve terkin edilmişse ihracat istisnasından faydalanılan miktar, imalatçı satış bedeline göre hesaplanıp ihracatçı tarafından ödenmeyen tutar olur.

Bu durumda, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi uyarınca fatura üzerinde hesaplandığı halde ihracatçı tarafından ödenmeyen KDV tutarının, ilgili gümrük idaresine ödendiğinin ihraç kaydıyla mal teslim eden tarafından tevsiki şartıyla, gecikme zammı aranmaksızın bahse konu madde kapsamında terkin veya iade işlemleri yerine getirilir.

İhracatçı tarafından ilgili gümrük idaresine ödenen KDV tutarları, ilgili dönem beyannamesinde indirim konusu yapılabilir.

Geri gelen malların ihracatçılar tarafından imalatçılarına, tedarikçilerine ya da yurt içindeki üçüncü şahıslara teslimi, genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabidir.

Temsilci aracılığı ile İthalat

Dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni kapsamındaki eşyanın ithalatı, Borçlar Kanununun doğrudan ya da dolaylı temsil hükümlerine göre tayin edilmiş olmak kaydıyla, temsilci aracılığıyla da yapılabilir. Ancak, elektronik ortamda düzenlenen dahilde işleme izin belgesi kapsamında temsilci aracılığıyla ithalat yapılabilmesi için önceden DIR otomasyon sisteminde ilgili firmanın kaydının yapılması gerekir.

  • Temsilci aracılığı ile yapılan ithalata ilişkin gümrük beyannamesi üzerinde, belge sahibi firma unvanı ile belge satır kodunun kaydedilmiş olması kaydıyla, ilgili gümrük idaresince ithalata izin verilir.
  • Temsilci aracılığı ile yapılan ithalatlarda, temsilciye ait banka teminat mektupları gümrük idarelerince kabul edilir.
  • İthalatın temsilci aracılığıyla yapılması durumunda, vekalet akdine benzer bir durum söz konusu olup temsilci, ithalatçının vekili gibi ithalat işlemlerini takip etmesine rağmen ithal edilen malın mülkiyeti kendisine geçmemekte, malın mülkiyeti asıl ithalatçıya ait bulunmaktadır. Buna göre, DİİB kapsamında söz konusu belge sahibi firmalar adına temsilci ithalatçı firma tarafından KDV ödenmeksizin ithal edilen malların DİİB sahibi firmalara tesliminde KDV uygulanmayacak ancak, aracılık nedeniyle elde edilen gelir genel oranda (%18) KDV ye tabi tutulacaktır. (BN.Özelge)
  • DİİB kapsamında (temsilci firma) aracılığıyla KDV ödenmeksizin ithal edilen hammaddenin işlenerek belge sahibi firmaya verilmesi işlemi “Teslim” mahiyetinde bir işlem olarak değerlendirilmemektedir. Bu bakımdan, temsilci firma tarafından yapılan işlemin, “işçilik hizmeti” olarak kabul edilerek işçilik hizmeti ile aracılık hizmeti nedeniyle ödenen bedellere genel oranda (%18) KDV uygulanması şarttır.
  • Temsilci sıfatıyla işlem yapan firma, müeyyideli kapatılan DİİB’nden ortaya çıkan vergilerden müteselsilen ve cezalardan iştirakten yükümlü tutulmamasının uygun olacağının düşünüldüğü, belirtilmektedir.