Ticaret Bakanlığı Destek Yönetim Sistemine İlişkin Uygulama Usul Ve Esasları Genelgesi

BİRİNCİ BÖLÜM


Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Genelge’nin amacı 2019/7 sayılı “Ticaret Bakanlığı Destek Yönetim Sistemine İlişkin Uygulama Tebliği”ne yönelik usul ve esasların belirlenmesidir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Genelge, Ticaret Bakanlığı Destek Yönetim Sistemini (DYS) kullanacak yararlanıcıların sisteme tanımlanması, kullanıcıların yetkilendirilmesi ve sistemin işleyişine ilişkin usul ve esasları kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Genelge, 03/12/2019 tarihli ve 30967 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2019/7 sayılı “Ticaret Bakanlığı Destek Yönetim Sistemine İlişkin Uygulama Tebliği” çerçevesinde hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4- (1) Bu Genelgede geçen ifadeler bakımından 2019/7 sayılı “Ticaret Bakanlığı Destek Yönetim Sistemine İlişkin Uygulama Tebliği”ndeki tanımlar kullanılır.


İKİNCİ BÖLÜM

Yararlanıcıların Sisteme Tanımlanması
MADDE 5 – (1) DYS’yi kullanacak yararlanıcılardan
a) Merkezi Sicil Kayıt Sistemi’nde (MERSİS) ’de kayıtlı olması zorunlu olanlar, sisteme tanımlanma başvurularını “Sistem Kullanım Taahhütnamesi (EK A)” ve “Yararlanıcı Bilgi Formu (EK B1)”
b) MERSİS’de kayıtlı olması zorunlu olmayanlar, sisteme tanımlanma başvurularını “Sistem Kullanım Taahhütnamesi (EK A)” ve “Yararlanıcı Bilgi Formu (EK B2)”
c) MERSİS’de kayıtlı olması zorunlu olmayan gerçek kişiler, sisteme tanımlanma başvurularını “Sistem Kullanım Taahhütnamesi (EK A)” ve “Yararlanıcı Bilgi Formu (EK B3)”
ve eklerinde yer alan belgelerin asılları ile birlikte şahsen veya KEP aracılığıyla “Başvuru Merkezleri (EK E)”de belirtilen İBGS’lere yapar.
(2) MERSİS’de kayıtlı olması zorunlu olan yararlanıcılar tarafından ibraz edilen bilgi ve belgelerin doğruluğu MERSİS verisi alınarak kontrol edilir. İbraz edilen bilgilerde farklılık olması durumunda başvurular işleme alınmaz. Yararlanıcıların MERSİS kayıtlarını güncellemesi gerekir.
(3) MERSİS’de yer alması zorunlu olmayan yararlanıcılar tarafından ibraz edilen bilgi ve belgelerin doğruluğu sunulan belgeler üzerinden kontrol edilir.
(4) Tanımlanması uygun görülen yararlanıcıların bilgi ve belgeleri DYS’ye aktarılarak, işlemin sonucu başvuruda ibraz edilen e-posta veya KEP adreslerine bildirilir. Bildirimin yararlanıcıdan kaynaklı sorunlar nedeniyle yararlanıcıya ulaşmamasından Bakanlık veya İBGS sorumlu tutulamaz.


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Kullanıcıların Yetkilendirilmesi
MADDE 6 – (1) Yararlanıcılar, DYS üzerinden kendileri adına işlemleri gerçekleştirecek gerçek kişilerin yetkilendirilmesine yönelik başvurularını “Kullanıcı Yetkilendirme Formu (EK C)” ve ekinde yer alan belgelerle birlikte şahsen veya KEP aracılığıyla “Başvuru Merkezleri (EK E)”de belirtilen İBGS’lere yapar.
Sayfa 2 / 3
(2) Yararlanıcının, MERSİS’de kayıtlı olması zorunlu olmayan gerçek kişi olması durumunda yararlanıcı adına DYS üzerinden işlemleri gerçekleştirecek kişi için (yararlanıcının kendisi dahi olsa) kullanıcı yetkilendirme başvurusu yapılması gerekir.
(3) Yetkilendirilmesi talep edilen kişi;
a) Yararlanıcı bünyesinde çalışıyor ise SGK bildirgesi sunulması gerekir.
b) Yararlanıcı bünyesinde çalışmıyor ise noter onaylı vekaletname sunulması gerekir.
c) MERSİS’de yer alan gerçek kişi temsilcilerden biri olması halinde ilave belge aranmaz, bu bilgi DYS üzerinden otomatik olarak alınır.
(4) Yetkilendirilmesi uygun görülen kullanıcıların bilgi ve belgeleri DYS’ye aktarılarak işlemin sonucu hakkında yararlanıcının başvuruda ibraz edilen e-posta veya KEP adresine bildirim yapılır. KEP veya e-postanın yararlanıcıdan kaynaklı sorunlar nedeniyle yararlanıcıya ulaşmamasından Bakanlık veya İBGS sorumlu tutulamaz.


DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Kullanıcıların Yetkilerinin Değiştirilmesi ve Azli
MADDE 7– (1) Yararlanıcılar, daha önce yetkilendirilmiş bir kullanıcının yetki kapsamı ile ilgili değişiklik yapılmasına yönelik başvurularını “Kullanıcı Yetkilendirme Formu” (EK C) ve ekinde yer alan belgelerle birlikte şahsen veya KEP aracılığıyla “Başvuru Merkezleri (EK E)”de belirtilen İBGS’lere yapar.
(2) Yararlanıcılar, DYS kapsamında yetkilendirilen kullanıcılarının yetkilerinin azledilmesine yönelik başvurularını “Yetkilendirilmiş Kullanıcı Azil Formu” (EK D) ve ekinde yer alan belgelerle birlikte şahsen veya KEP aracılığıyla “Başvuru Merkezleri (EK E)”de belirtilen İBGS’lere yapar.
(3) Yetkilendirilmiş kullanıcılar, kendi istekleri ile yetkilerinin iptal edilerek DYS’den çıkmak istemeleri halinde başvurularını “Yetkilendirilmiş Kullanıcı Azil Formu” (EK D) ve ekinde yer alan belgelerle birlikte şahsen veya KEP aracılığıyla “Başvuru Merkezleri (EK E)”de belirtilen İBGS’lere yapar.
(4) Yetki değişikliği veya azli gerçekleştirilen kullanıcılara ilişkin bilgi ve belgeleri DYS’ye aktarılarak yararlanıcının başvuruda ibraz edilen e-posta veya KEP adresine bildirim yapılır. KEP veya e-postanın yararlanıcıdan kaynaklı sorunlar nedeniyle yararlanıcıya ulaşmamasından Bakanlık veya İBGS sorumlu tutulamaz.


BEŞİNCİ BÖLÜM

DYS’nin İşleyişi ve Uygulama
MADDE 8 – (1) Yetkilendirilmiş kullanıcılar, DYS üzerinden hizmete sunulan bileşenlere ilişkin işlemleri her bir bileşene ait yürürlükte olan ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde elektronik ortamda gerçekleştirir.
(2) Sisteme giriş Bakanlık web sayfası veya e-devlet kapısı üzerinden yapılır.
(3) Sisteme giriş elektronik imza ile Bakanlık web sayfası veya e-devlet üzerinden sağlanır.
MADDE 9 – (1) Yararlanıcılar, DYS’de yararlanıcı künyesinde yer alacak bilgi ve belgelerin güncel tutulmasından sorumludur.
(2) MERSİS’de yer alması zorunlu bilgilerde gerçekleşecek değişikliklerin MERSIS üzerinden yapılması gerekir.
(3) MERSİS’de yer alması zorunlu olmayan bilgi ve belgelerde gerçekleşecek değişiklikler
“Yararlanıcı Bilgi Formu” ile en geç 30 (otuz) işgünü içerisinde “Başvuru Merkezleri (EK E)”de belirtilen İBGS’lere şahsen veya KEP aracılığıyla bildirilir.
(4) Süresinde ibraz edilmeyen değişikliklerin DYS bileşenlerine ilişkin başvuruların sürecini ve değerlendirmesini etkileyebilecek nitelikte olması halinde “Sistem Kullanım Taahhütnamesi”nde (EK A) belirtilen hususlar çerçevesinde işlem yapılır.
MADDE 10 – (1) Bakanlık, gerekli görülen hallerde yararlanıcıların ve/veya yetkilendirilmiş kullanıcıların DYS kullanım yetkilerini ve işlemlerini kısıtlayabilir, durdurabilir, süreli veya süresiz olarak iptal edebilir.
MADDE 11 – (1) DYS kapsamında yer alan bileşenlerin elektronik ortamda hizmete sunulmaya başlanmasından sonra dahilde işleme izin belgesi, hariçte işleme izin belgesi, vergi resim harç istisnası belgesi almak veya mal ve hizmet ihracatına yönelik devlet desteklerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunacak yararlanıcıların, ibraz etmesi gereken bilgi ve belgeler ile başvuruların alınması, değerlendirilmesi ve sonuçlandırılmasına yönelik hususlar ilgili mevzuat hükümlerince belirlenir.
MADDE 12 – (1) Bu Genelge kapsamında yapılacak işlemlere ilişkin KEP aracılığıyla iletilen başvurularda yer alan belgelerin yararlanıcıyı temsile yetkili kişiler tarafından 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu standartlarına uygun nitelikli elektronik sertifika kullanılarak oluşturulan elektronik imza ile imzalanması ve elektronik imzalı dokümanların dosya uzantılarının başvurunun iletildiği kurumun Elektronik Belge Yönetim Sistemince tanınır olması zorunludur.
MADDE 13 – (1) Yararlanıcıların destek unsurlarına ilişkin sistem aracılığıyla ibraz ettikleri her türlü belgenin aslını gerektiğinde denetlenmek ve incelenmek üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Belgelerin saklanması, saklama süresi” başlıklı 82 nci maddesi ve diğer ilgili mevzuatı çerçevesinde 10 yıldan az olmamak üzere sınıflandırılmış bir biçimde saklamaları zorunludur.
MADDE 14 – (1) Bakanlık (İhracat Genel Müdürlüğü), DYS’nin işleyişine yönelik olarak DYS’de paydaş olarak yer alan Bakanlık Merkez ve Yurtdışı Teşkilatı, Bölge Müdürlüğü, İBGS, Merkez Bankası ve bankaları sistemde tanımlamaya, kişilerin kullanım yetkilerini belirlemeye yetkilidir.


YEDİNCİ BÖLÜM

Çeşitli Hükümler
Yürürlük
MADDE 15 – (1) Bu Genelge 01.01.2020 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 16 – (1) Bu Genelge hükümlerini İhracat Genel Müdürü yürütür.

Destek Yönetim Sistemi Geliyor

3 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete’de DYS Uygulaması Tebliği yayınlandı. İyileştirme beklentisi içerisinde olduğumuz DIR otomasyon sisteminin geliştirilmesi, DYS ile karşılanmış gibi görünüyor.

Öncelikle 2016 yılından itibaren çeşitli biçimlerde bakanlığa iletmiş olduğumuz ve bu web sitesinde de yer alan önerilerimizin dikkate alındığını ve daha de öteye geçen uygulamaların hayata geçeceğini bekliyoruz.

Bu çerçevede sektör temsilcilerinden de öneriler toplanmıştı, aklın yolu bir, dijital süreçlerin derlendiğini düşünüyoruz.

Bu olumlu gelişmenin en olumsuz yanı ise DIR otomasyon sisteminin varlığını sürdürecek olmasıdır. Yani 2020 yılından önce alınan belgelerin (DYS yürürlülük tarihini bilemediğimiz için geniş zaman kullanıyorum) yine DIR’dan takip edileceği, yeni belgelerin ise DYS’den düzenleneceği duyumunu aldık.

Bu durumda bir firmanın belgelerini takip edebilmek için 2 yetki taahhütnamesi istenecek demektir.

Sistemsel alt yapı uyumsuzluğundan dolayı DIR Otom. ile DYS’nin aynı platformda olamadığı için bu tür bir çözüm üretildiği anlaşılıyor fakat bilinmelidir ki, özellikle belgeden belgeye satış DİİB’lerinin kapatılması 8-10 yıl alan firmalar bulunmaktadır. Dolayısıyla 2019 yılından DIR Otomasyondan alınan belgenin kapanması ne kadar gecikirse (3-5 yıl) bakanlığın da DIR otomasyon sisteminin devamlılığını sağlamak için ek masraf, zaman harcayacağı bilinmelidir. Yani DIR otomasyon sistemindeki belgelerin kapanması pek çok açıdan bir zaruret halini almıştır.

Elektronik ortamda yürütülen iş süreçleri, kırtasiyenin kaldırılması, pek çok kullanıcının aynı ortamda doğrudan iletişimde bulunabilmesi, kayıtların anlık olarak izlenebilmesi vb. pek çok kolaylık sunmaktadır.

Ayrıca bakanlıkların birbirleri ile evrak/dokuman/veri paylaşımını kolaylaştırması ile kurumdan kuruma yapılan kırtasiyecilik yükü firmaların omzundan kalkacağı süreçleri oldukça hızlandıracaktır.

Bir örnek vermek gerekirse, 500 kişi istihdam eden 30-40 milyon dolar ihracatı olan YYS/OKS sahibi bir firma DİİB müracaatı yapıyor DIR sisteminden fakat son ay elektrik faturası olmadığı için müracaat reddediliyor. Bir elektrik faturasının bir firmanın faal olduğunun göstermesini beklemek çok geride kalan bir gösterge değilmidir. SGK’ya primlerini firmanın ödediğini firmadan ispat etmesini istemek gibi.

Bununla ilgili elimizdeki dayanaklardan birisi yayınlanan hariçte işleme rejimi tebliğ değişikliğindeki ifadelerdir.

Kapasite Raporu çok önemli!

Yine önerilerimiz arasında olan, kapasite raporunun elektronik ortama kullanılabilir bir data olarak aktarılması ve belge müracaatında kullanılması ile ilgili bir gelişme sağlandığını düşünüyoruz. Çünkü aralık ayı içerisinde yaptığımız belge müracaatlarında projelerimizi inceleyen uzmanlarımız, proje sarfiyat oranları, mal tanımları vb. proje bilgilerinin kapasite raporu ile birebir aynı olması yönünde geri dönüşler verdiler.

Buradan yola çıkarak eğer kapasite raporu sisteme data olarak alınır ise artık elle mal tanımı ve sarfiyat oranı girmeyeceğiz, kapasite raporundan seçeceğimiz hazır bilgiler olarak sistemde yer alacağını düşünebiliriz.

Sırf bu nedenden dolayı defalarca reddedilen belgeler ya da kapatmada yaşanan sorunlar, ekspertiz raporunun neredeyse genel bir uygulamaya dönüşmesi gibi olumsuzlukları ortadan kaldıracak bir yenilik olacaktır.

Ve elbette uygulamada yeknesaklık sağlanacaktır. Belgeyi düzenleyen, revizeyi yapan, kapatmayı yapan ya da ekspertizi düzenleyen kurumlar aynı belgenin bağlayıcılığında ortak görüşler doğrultusunda belge yönetilebilecektir.

Sabırsızlıkla DYS’nin uygulamaya geçişini bekliyoruz. Belge kullanan firmalarımıza getireceği kolaylıklar açısından biraz gecikmiş de olsa çok önemli bir gelişme olduğunu tekrar belirtmek isterim.

Bu arada yazımızı yine bir öneri ile tamamlayayım.

YYS ve OKS 42/A sahipleri artık süreli DİİB almasınlar!

YYS ve OKS’si olan firmalar Dahilde işleme rejimini belgesiz kullansınlar fakat yıllık ithal ihraç miktarları üzerinden kapatma yapılsın. Belge no yerine firma DIR no verilip, rejimi yine aynı şekilde kullanmaları sağlanabilir.

Artık ithalatta bile yerinde gümrüklemenin konuşulduğu bir zamanda, süreleri sınırlandırılmış ve kapatmak için pek çok prosedür ile uğraşmak zorunda kalan imalatçı/ihracatçı firmalarımız bu yükten kurtarılabilir.

DIR rejimi kullanan firmalarını bünyesinde yapılacak yıllık denetimler ile rejim kapatması yapılabilir. Hatta YYS faaliyet raporu gibi DİİB faaliyet raporu ile yıllık denetimler yapılabilir. Kayıtların DYS’de olduğu, teminatın bile e-teminat olduğu bir zaman diliminde bu uzak bir hedef değildir.

Uygulamayı zorlaştıran tek husus TEV tahsilatıdır. Çünkü uluslararası anlaşmaların sürekli yenilendiği ve değiştiği bir dilimde kim kime hangi gürmürk vergi oranını uyguluyor, TEV’de hangisi uygulanacak artık ayrı bir uzmanlık alanı olmuştur.

Dahilde İşleme İzin Belgelerine Ek süre verildi

DIR Tebliğinde değişiklik 28.11.2019 tarihli resmi gazetede yayınlandı.

Yayınlanan tebliğ ile yürürlüğe giren geçici 34. madde ile DİİB belgelerine, belge süresinin yarısı kadar ek süre hakkı tanınmıştır.

28.11,2019’dan 27.05.2020 tarihine kadar ek süre için müracaat edilebilir.

Belgeden Belgeye Satış; Bir dipsiz kuyu!…

Dahilde işleme avantajlarını dezavantaja çeviren sistem…

Bildiğiniz gibi imalatçı bir firmanın aldığı diib kapsamında yaptığı üretim sonucunda elde edilen ürün (yarı mamül), ihraç edilebileceği gibi bir başka belge sahibi imalatçı firmaya yurt içinde teslim edilebiliyor. Dolayısıyla ithalatı yapan birinci belge taahhüdünü tamamlasa bile 2. belge ihracatı tamamlanmadan ve belgeyi kapatmadan birinci belge kapanmıyor.

Birinci belge sahibi firmalar belgelerini kapatmak için ikinci belge sahibi firmadan yeterince destek ve belge durum bilgisi alamadığından belge kapatma süreleri uzuyor. 

Süreler uzadıkça birinci belge ile ikinci belge sahibi firmalar arasında iletişim ve referans kişiler bilgisi de değişiyor ve kayboluyor.

Bu nedenle DIR sisteminde kapanmayan, kapanmayı bekleyen ve kapanamayan pek çok belge bakanlığı meşgul etmektedir.

Belgenin kapanmasının pek çok nedeni ve sorumlusu vardır fakat tüm yükümlülüklerini yerine getiren birinci belge sahibi en çok sorunu yaşayandır.

Özellikle DİİB kullanarak imalat gerçekleştiren bu türden firmanın kapanmayan dosyalardan dolayı tutarı hesap edilemeyen teminatları gümrüklerde beklemektedir ve çözülememektedir. (benim bildiğim 10 yıla varan bekleyen dahilde işleme izin belgeleri vardır.) İmalatçı üzerindeki banka teminat mektubu komisyonlarını hesap etmek bile dehşet verici olabilir.

Gıda ve tekstil’de yoğun olarak kullanılan bu sistemin acil olarak çözülmesi gereken sorununa DIR karar ve tebliğ değişikliği ile çözüm bulunması gerekmektedir.

Önerilerim:

1.      DIR otomasyon sisteminde yapılacak düzenlemeler
ile ;

a.      Birinci belge listelerinde (ihracat) satış yapılan firma ve diib satırkodu da bulunmalıdır.

b.     Yine birinci belge listesinde yer alan ikinci belge DİİB’lerin kapanıp kapanmadığına dair bilginin bulunduğu alan bulunmalıdır.

c.     İkinci belge sahibi, satın almayı gerçekleştirdiği faturayı sisteme girişini yaparken satışı yapan firma ve belge/satırkodunu da sisteme girebilmelidir. Dolayısıyla aynı faturayı birinci belge sahibinin tekrar sisteme girişine gerek kalmamış olur.

d.     Yurt içi faturaların sisteme “xml” formatında yüklenebilmesi sağlanabilir.

2.      İhracat Sayılan satış ve Teslimler Hakkında Tebliğ’de yapılacak değişiklik ile ;

Tebliğin 5. Maddesine eklenecek bir madde ile ya da 5.madde “J” fıkrasının kapsamı genişleterek tüm imalatçıları bu sisteme dahil edilebilir. Bu durumda belgeden belgeye satıştaki birinci belge sahibi firmaya, “D1” avantajlarını yitirmediği  bir “D3” belgesi düzenlenebilir. Bu durumda yarı mamülü üreten birinci belge sahibi kendi taahhütleri ile sınırlandırılır ve kendi belgesini ikinci belge kapatılmasını beklemeden sonuçlandırabilir.

Pakistan Tekstil hammadde ithalatlarında TEV ödenmemesi hakkında

2017/2938 İTKİB AR-GE şubesi yazısı ve uygulaması

İlgili yazıda, 31.12.2016 tarihli 29935 sayılı 1’inci mükerrer Resmi Gazete’de yayınlanan 2016/9611 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na istinaden İthalat Rejimi Kararına Ek Karar’ın eki listesinde Pakistan’dan yapılan ithalatlarda tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin hariç sektörler olarak belirlenmesi nedeniyle bu ülkeden Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ithalatlarda firmalarımızdan talep edilmeye başlanan telafi edici vergi, yeni düzenleme ile yüzde “0” oranında tatbik edileceği belirtilmekte idi.

Fakat teşvik kapatma sürecinde bunun uygulamasının nasıl yapılacağına dair sıkıntılar yaşanmakta idi.

İthalat beyannamesinin tescilinde ilgili eşya hariç sektör olması nedeni ile beyanname ekinde formA beyan edilemediğinden ve DIR sistemine FormA kaydedilmediğinden, gümrükle yazışma yapılması, beyannameye formA kaydı gibi mümkünü olmayan talepler nedeni ile TEV’ler ödenerek diib’lerin kapatılması yolu tercih edilmekte idi.

Bu konu ile alakalı İhracat Genel Müdürlüğü Mevzuat, Birlikler ve Koordinasyon Dairesi’nin ilgili birliklere yönelik Mayıs 2017 tarihli iç talimatında, gümrüklerle yazışma yapılmaması, Pakistan menşeli olduğuna dair eşyaya ait formA ya da menşe belge aslının kapatmayı yapan bölge müdürlüğüne sunulması ile düşük vergi oranından “0” TEV’in hesap edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Sonuç olarak imalatçı-ihracatçı firmalarımız ilgili bakanlar kurulu kararı gereği ve menşe ispat belgelerini sunmaları neticesinde düşük TEV ödeme gerçekleştirerek Dahilde İşleme Rejiminin avantajlarını kullanmaya devam edebileceklerdir.

Dahilde İşleme İzinlerinde Ayniyet İstisnaları

Bakanlık Genelgesi 2017/17 ile Ayniyet işlemlerinin nasıl yürütüleceği düzenlenmiş ve aynı genelgede YYS ve OKS 42/A belge sahiplerinin ayniyetten istisna tutulacağı belirtilmiştir.

Fakat temsilci ithalatçı veya aracı ihracatçı ile yapılan işlemlerde ayniyet istisnasının nasıl uygulanacağı hususunda Uludağ Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü yazısında bilgilendirme yapılmıştır




Aşağıda ilgili yazıda bahsedilen uygulama biçimleri görsellerle açıklanmaya çalışılmıştır.











DİİB kapsamında ihracı gerçekleşen eşyanın geri gelmesi durumunda yapılacak işlemler

Geri gelen eşyanın Rejim kodu ne olmalıdır?

DIR 2006/12 tebliğin 42. Maddesine göre işlem tesis edilecektir.

  1. DİİB açık ise 42/1’e göre
  2. Geri gelen eşya yeniden ihraç edilecekse 42/2’ye göre
  3. DİİB kapanmış ve eşya yeniden ihraç edilmeyecekse 42/3’e göre işlem yapılır.

DİİB Belgesi Süresi Devam Ediyorsa Eşyanın Geri Gelmesi

1.Eşyanın İHRACAT nedeniyle VARSA yararlanılan hak ve menfaatin teminatının alındığını tevsiki koşuluyla eşyanın ithaline ilgili gümrük idaresi izin verir. Ve durumu ilgili diib kapatmayı yapacak olan bakanlık şubesine bildirir. (2006/12 tebliğ) Bu madde uygulanırken İhracatta yararlanılan menfaat için (KDV mahsup, iadesi vb.) vergi dairesi yazışması yapılıp ilgili vergi tahsil edilmektedir.

2. Beyanname “4010” rejim kodu ve ilgili muafiyet kodu, satırkodu seçilerek işlem yapılır. (GK 168 muafiyet kodunun seçilmemesi gerekmektedir.) (2010/55 GGM Genelgesi)

3. Gümrük rejimleri açısından konuyu ele alırsak;

4010 – İhraç edilen eşyanın muafiyete tabi olmadan serbest dolaşıma girişi ile eş zamanlı yurt içi kullanımı

Dikkat edilirse ilgili rejimde “serbest dolaşıma girişi” ibaresi yer almaktadır.

Geri gelen mamül, ihracat isitisnalarının geri ödenmesinden sonra DİİB ihracat taahhüdünden çıkartılacağı (DIR sisteminden otomatik olarak düştüğü ) için artık 3151 rejim  ile ihraç edilen değil de 1000 rejim ile çıkan eşyanın geri geleni gibi düşünebiliriz.

Diib kapsamı geri gelen eşyanın beyannamesi 4010 rejim ile tescil edilmelidir.

5100 =>3151 =>4010 şeklinde birbirini takip eden bir rejim sıralaması oluşacaktır.

Diğer taraftan geri gelen mamül içerisindeki hammaddenin vergilerinin ödenmesi talep edilmez, çünkü hammaddelerin DİİB sorumluluğu devam etmektedir.

Belge süre sonuna kadar yurt dışı edilmez ise belge süresi bitmeden eşyanın tüm gümrük vergileri ödenmesi yoluyla zaten serbest dolaşıma girmesi sağlanacaktır.

5100 => 4051

4. DİİB kapsamı geri gelen eşyada gümrüğün Ticaret Bakanlığı bölge müdürlüğü ile yazışma yapması gerekir. DİİB açık ise DIR otomasyon nedeniyle bu yazışmanın yapılıp yapılmamasının bir önemi yoktur fakat belge kapanmış ise Ticaret Bakanlığı Bölge müdürlüğü teşvik kapatma servisinin mutlaka DİİB belgesini açıp geri gelen ihracat eşyasını taahhütten çıkarıp sarfiyat hesabını yeniden yapmalıdır. Cezai durum oluşup oluşmadığı tespit edilmelidir. Ki daha sonra yapılacak kontrollerde bu tür bir durumla karşılaşılmasın.

5. DİİB kapsamında geri gelen mamülün beyannamesi açılırken muafiyet kodunun GK 168 seçilmemesi gerektiği ilgili genelgede belirtilmiştir. Beyannamede seçilen D1A muafiyet kodu gelen mamülün ithalat vergilerinin hesaplanması ya da hammaddelerin vergilerinin hesaplanması gerektiği gibi algılanmamalıdır.

6. DİİB kapsamında geri gelen eşya için, Geri Gelen Eşya için uygulanan Gümrük Kanunu 168 ve 169 uncu madde hükümleri, dahilde işleme rejimi kapsamında ihraç edilen ve daha sonra geri gelen işlem görmüş ürünlere de uygulanır. (GK 170)

7. DİİB kapsamında geri gelen eşya ile ilgili taahhüt, belge süre sonunda Ticaret Bakanlığı’nca değerlendirileceği için geri gelen eşya ile ilgili taahhüt hususunda gümrük idaresinin bir işlem tesisine gerek yoktur. (GGM genelge 2009/69)

8. İhracat nedeniyle yararlanılan hak ve menfaat sözkonusu ise, KDV’nin gümrük idaresince tahsili gerekecektir fakat tecil faizi tahsil edilmemesi gerektiği düşünülmektedir. (GGM Genelge 2004/17)

9. Gümrük uygulamalarında karışıklığa yol açan GGM 2009/116 sayılı genelge, diib kapsamında geri gelen eşyanın vergilerinin tahsilini zorunlu kılmıştı. Fakat bu genelge DIR tebliğinin 42. Maddesi ile çelişmesi nedeniyle 4 yıl sonra, 2013/22 sayılı genelge ile yürürlükten kaldırılmıştır. Kaldırılmasına rağmen hala hatalı yorumlara kaynaklık etmektedir.

10. Son olarak DİİB kapsamında geri gelen asıl işlem görmüş ürünün (mamül), belge/izin süresi içerisinde serbest dolaşıma girişi tebliğin 38 maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda ticaret politikası önlemlerinin uygulanması, eşyanın ithali için öngörülen dış ticarette teknik düzenlemeler ve standardizasyon mevzuatı dahil diğer işlemlerin tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken vergilerin tahsili kaydıyla 4458 sayılı Gümrük Kanununun 170 inci maddesi ile 207 nci maddesi hükmüne göre serbest dolaşıma girebilir. Bu durumda serbest dolaşıma giren ithal eşyaya tekabül eden ihracatın gerçekleşmesi aranmaz.

Konunun ÖTV, KKDF ve benzeri husularda detaylı incelemesi için aşağıda linki bulunan makaleyi inceleyebilirsiniz;

http://sezaikaya.com/post/geri-gelen-esya_28

Önemli Hatırlatma: İİGÜ Serbest Dolaşıma Giriş ve Yurt İçi Satış hakkında

30.12.2018 tarihli resmi gazetede ÜGD 2019-3 ve 2019-23 sayılı Çevre Bakanlığı tebliğleri yayınlanmıştır.

Çevre Bakanlığı Lisan veya İzin Belgesi olmayan firmaya İİGÜ satışı yapamazsınız, kendi firmanızda işleyemezsiniz!

Atık ve Metal hurdalar bu tebliğ eki listelerde yer alıyor ve DİİB kapsamında ortaya çıkan İİGÜ ise, serbest dolaşıma giriş şartları değişikliğe uğramıştır.

Daha önceki uygulamada ilgili eşya serbest dolaşıma girdikten sonra (vergileri ödendikten sonra) her hangi bir yurt ici firmaya satılabiliyordu.

Yeni uygulama ile iigü atık ya da metal hurdaların serbest dolaşıma girişi sağlandıktan sonra “Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Geçici Faaliyet Belgesi veya Çevre İzin ve Lisans Belgesine sahip tesislere verilmesi” şartı getirilmiştir.

Dolayısıyla DİİB kapsamında İİGÜ, kendi tesisinde işlenecek veya başka bir firmaya teslim edilecek ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Geçici Faaliyet Belgesi veya Çevre İzin ve Lisans Belgesine sahip olunması gerekmektedir.

032 – Diib kapsamında aracı ihracatçı ve temsilci ithalatçı uygulamaları

Aracı İhracatçı ve Temsilci Aracılığıyla İthalat

Aracı İhracatçı

DİİB kapsamında Aracı İhracatçı ile ihracat yapabilmeniz için aracı ihracatçının bir dilekçe ile DIR otomasyon sistemine kayıt ettirilmesi gerekmektedir.

Aracı ihracatçının ürünü belge sahibi firmadan tedarik edildiği ve belge/izin ihracat taahhüdünde yer aldığı şekliyle ihracının gerçekleştirilmesi gerekir.

Mamul üzerinde bir işlem yapılamaz.

Aracı ihracatçı ile yapılan ihracata ilişkin gümrük beyannamesi üzerinde, belge/izin sahibi ve varsa yan sanayici unvanları ile belge satır kodunun/izne ilişkin beyanname sayısının kaydedilmiş olması kaydıyla, ilgili gümrük idaresince ihracata izin verilir.

Yine ihracat beyannamesinde firmanız diib belge sahibi olarak beyannamenin 44. Kutucuğunda yer almalıdır.

Dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni sahibi firma ile aracı ihracatçı arasındaki tüm hukuki sorunlar, aralarında yapacakları sözleşme hükümlerine tabidir.

KDV ve Tecil/Terkin

KDV Genel tebliği “8. İhraç Kaydıyla Teslimlerde Tecil-Terkin Uygulaması

İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından teslim edilen mallara ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez.

İmalatçının;

  1. Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden (üretici belgesi) herhangi birine sahip olması,
  2. İlgili meslek odasına kayıtlı bulunması,
  3. Üretimin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan Sanayi Sicil Tebliğlerinde öngörülen sayıda işçi çalıştırması ve gerekli araç parkına sahip olması veya kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olması,
    gerekmektedir.

İmalatçı kapsamına girmeyen mükellefler, tecil-terkin uygulamasından yararlanamaz.

İmalatçılar, ihraç kaydıyla teslim ettikleri malların bir kısmını piyasadan hazır olarak satın alabilirler. Bu durumda, imalatçıların bizzat ürettikleri mallar için tecil-terkin uygulaması yapılır. Piyasadan hazır olarak alıp sattıkları mallar için tecil-terkin işlemi uygulanmaz.

3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinin uygulanmasında ihracat süresi olarak 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesindeki üç aylık süre yerine dahilde işleme izin belgesinde öngörülen süreler esas alınır.

Bu kapsamda yapılan teslimlerle ilgili olarak düzenlenen faturaya;
“3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi hükümlerine göre, ihraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden, KDV tahsil edilmemiştir.”
ifadesi yazılır.

İhracatçıların ihraç kaydıyla aldıkları malları hiç ihraç edememeleri ya da süresinden sonra ihraç etmeleri durumunda, ihraç kaydıyla teslim bedeli üzerinden hesaplanan ve tecil olunan vergi tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte imalatçıdan tahsil olunur.

İhraç kaydıyla teslimlerde tecil-terkin uygulaması ihtiyari bir uygulama olup, bu kapsamdaki malların imalatçıları tarafından ihracatçılara KDV tahsil edilerek teslimi de mümkündür.

Belgenizde bulunan özel şartlara dikkat etmeniz gerekmektedir. İhracat ile ilgili bir özel şart var ise buna uygun ihracatın gerçekleşmesi gerekir, aksi takdirde ihracat gerçekleşmesi kabul edilmez.

İhraç Kaydıyla Teslim Edilerek İhraç Edilen Malların Geri Gelmesi

KDV Uygulama Genel Tebliği

3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kaydıyla teslim edilen ve ihracatı gerçekleştirilen malların Gümrük Kanununun 168, 169 ve 170 inci maddelerinde belirtildiği şekilde geri gelmesi halinde, ithalat istisnasından faydalanılabilmesi için, ihracatçıya düzenlenen faturada hesaplandığı halde tahsil edilmeyen KDV’nin ihracatçı tarafından ilgili gümrük idaresine ödenmesi gerekir.

İhraç edilip geri gelen mallar ile ilgili KDV, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi gereğince, ihracatçı tarafından imalatçıya ödenmeyip, tecil ve terkin edilmişse ihracat istisnasından faydalanılan miktar, imalatçı satış bedeline göre hesaplanıp ihracatçı tarafından ödenmeyen tutar olur.

Bu durumda, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi uyarınca fatura üzerinde hesaplandığı halde ihracatçı tarafından ödenmeyen KDV tutarının, ilgili gümrük idaresine ödendiğinin ihraç kaydıyla mal teslim eden tarafından tevsiki şartıyla, gecikme zammı aranmaksızın bahse konu madde kapsamında terkin veya iade işlemleri yerine getirilir.

İhracatçı tarafından ilgili gümrük idaresine ödenen KDV tutarları, ilgili dönem beyannamesinde indirim konusu yapılabilir.

Geri gelen malların ihracatçılar tarafından imalatçılarına, tedarikçilerine ya da yurt içindeki üçüncü şahıslara teslimi, genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabidir.

Temsilci aracılığı ile İthalat

Dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni kapsamındaki eşyanın ithalatı, Borçlar Kanununun doğrudan ya da dolaylı temsil hükümlerine göre tayin edilmiş olmak kaydıyla, temsilci aracılığıyla da yapılabilir. Ancak, elektronik ortamda düzenlenen dahilde işleme izin belgesi kapsamında temsilci aracılığıyla ithalat yapılabilmesi için önceden DIR otomasyon sisteminde ilgili firmanın kaydının yapılması gerekir.

  • Temsilci aracılığı ile yapılan ithalata ilişkin gümrük beyannamesi üzerinde, belge sahibi firma unvanı ile belge satır kodunun kaydedilmiş olması kaydıyla, ilgili gümrük idaresince ithalata izin verilir.
  • Temsilci aracılığı ile yapılan ithalatlarda, temsilciye ait banka teminat mektupları gümrük idarelerince kabul edilir.
  • İthalatın temsilci aracılığıyla yapılması durumunda, vekalet akdine benzer bir durum söz konusu olup temsilci, ithalatçının vekili gibi ithalat işlemlerini takip etmesine rağmen ithal edilen malın mülkiyeti kendisine geçmemekte, malın mülkiyeti asıl ithalatçıya ait bulunmaktadır. Buna göre, DİİB kapsamında söz konusu belge sahibi firmalar adına temsilci ithalatçı firma tarafından KDV ödenmeksizin ithal edilen malların DİİB sahibi firmalara tesliminde KDV uygulanmayacak ancak, aracılık nedeniyle elde edilen gelir genel oranda (%18) KDV ye tabi tutulacaktır. (BN.Özelge)
  • DİİB kapsamında (temsilci firma) aracılığıyla KDV ödenmeksizin ithal edilen hammaddenin işlenerek belge sahibi firmaya verilmesi işlemi “Teslim” mahiyetinde bir işlem olarak değerlendirilmemektedir. Bu bakımdan, temsilci firma tarafından yapılan işlemin, “işçilik hizmeti” olarak kabul edilerek işçilik hizmeti ile aracılık hizmeti nedeniyle ödenen bedellere genel oranda (%18) KDV uygulanması şarttır.
  • Temsilci sıfatıyla işlem yapan firma, müeyyideli kapatılan DİİB’nden ortaya çıkan vergilerden müteselsilen ve cezalardan iştirakten yükümlü tutulmamasının uygun olacağının düşünüldüğü, belirtilmektedir.